Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/132
Karar No: 2016/434
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/132 Esas 2016/434 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/132 E.  ,  2016/434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.09.2013 tarih ve 2013/42-2013/349 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı...() tarafından müvekkili banka ve ... aleyhine Asliye Ticaret Mahkemesi"nin dosyasından ...."ya ait hesapta bulunan 19/04/2000 tarihinde nominal dönüş tutarı 1.230,00 TL"nin bugünkü değeri ve en yüksek banka mevduat faizinin tahsili için alacak davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda davalı bankanın davacıya ait yatırım hesabındaki menkul kıymeti kat’i satışa tabi tutarak bedelini davalı ..."in hesabına virmanlaması ve akabinde davacının mal varlığında eksilme, buna mukabil diğer davalı ..."in mal varlığında artış meydana getirmiş bulunması gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiğini, verilen kararın onanarak kesinleştiğini, müvekkili banka ve ... aleyhine yasal takibe geçildiğini, müvekkili banka tarafından 9.368,6 TL"nin icra dosyasına ödendiğini, davalının mal varlığında müvekkili Bankanın yapmış olduğu ödeme kadar artış meydana geldiğini ileri sürerek, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ilamı gereğince...()"e ödenen 9.368,6 TL"nin 15/03/2012 (ödeme) tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek olan T.C. Merkez Bankasınca tespit edilen avans/ticari faiz ve faizin %5 BSMV" si ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacı bankada güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, hesap açma, hesaptan başka hesaba para gönderme ve para çekme gibi bankacılık işlemlerinin kendisi tarafından yapılmadığını, banka çalışanı olsa dahi aynı zamanda vadesiz tasarruf mevduatı hesabının sahibi ve bankanın müşterilerinden biri olduğunu, kendisinin bankanın bir müşterisi olarak Meltem ’in hesabından şahsına ait hesaba banka tarafından yatırılan parayı banka müşterisi sıfatı ile 03/09/1999 tarihinde banka gişesinden tahsil ettiğini, dava konusu olayın banka ile aralarında mevcut olan hizmet akdi veya hizmet akdi ile verdiği güvenlik görevlisi hizmeti ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, para transfer işleminin şahsı tarafından yapılmadığını, bankanın bu işle görevlendirilen memurları tarafından yapıldığını, Ticaret Mahkemesi tarafından bankanın ağır kusuru ile söz konusu paranın hesabına yatırıldığının vurgulandığını, bu nedenle İş Mahkemelerinin görevli olmadığını savunarak, görevsizlik kararı verilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"ni dosyasında, mevcut dosyanın davacısı ile davalısının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına karar verilmiş olduğu, davacı ....’in icraya ödediği tamamı 9.368,60 TL borcun ancak ½"si olan 4.684,30 TL ve bunun 15/03/2012 tarihinden itibaren Merkez Bankasınca tespit edilen ticari faiz ve faizin %5 BSMV ile birlikte davalıdan İstanbul tahsili rücuen talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4.684,30 TL"nin 15/03/2012 tarihinden itibaren Merkez Bankasınca tespit edilen ticari faiz ve faizin %5 BSMV ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    TBK 167. maddesi ve BK 146. maddesi uyarınca, davalı ..."in, dava dışı Meltem "in hesabından yapılan ödeme kadar TBK 77 ve BK 61 maddeleri uyarınca davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği ve bu nedenle müteselsil borçlular arasında eşit paylaşım olmadığı gözden kaçırılarak, dava edilen miktardan tarafların yarı yarıya sorumlu olacağı yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi