14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6691 Karar No: 2016/9815 Karar Tarihi: 28.11.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6691 Esas 2016/9815 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/6691 E. , 2016/9815 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı 28 parsel maliki olduğunu, 6 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının su arkına müdahalesinin önlenmesini talep etmiştir. Davalı, su arkına müdahalede bulunmadığını öne sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 10.06.2014 tarihinde davanın kabulüne dair verilen karar dairemizin 27.02.2015 tarih 2014/11048 Esas, 2015/2215 Karar sayılı ilamı ile "....keşif yapılarak dava konusu sulama arkının davalının taşınmazına zarar verip vermediği, vermekte ise bu zararın giderilmesi için alınması gereken önlemlerin neler olduğu konusunda alınacak raporun sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek hüküm kurulmuş olsa da bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, mahkemece bozma ilamı sonrasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda davalının zarar gördüğünü iddia ettiği evinin bulunduğu 6 parsel sayılı taşınmaz yerine dosyadaki belgelerden malikinin kim olduğu belli olmayan 7 parsel sayılı taşınmazdaki bina hakkında inceleme yapıldığı ve rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davalının maliki bulunduğu 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında bilirkişi raporu alınması gerekir iken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda anlatılan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.