Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3132 Esas 2016/9806 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3132
Karar No: 2016/9806
Karar Tarihi: 28.11.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3132 Esas 2016/9806 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/3132 E.  ,  2016/9806 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, ...nin davalı ile arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin teminatı olarak intifa süresi ve bayilik sözleşme süresi sonuna kadar olmak şartı ile dava konusu 210 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı lehine 08.06.1998 tarih,1948 yevmiye numaralı ipotek akit belgesi ile azami 25.000 TL bedelli 1. sıradan ipotek tesis edildiğini, Rekabet Kurulunun kararı gereği ipoteğin 20.09.2010 tarihinden sonra hukuken geçersiz olduğunu ileri sürerek tapuda kayıtlı bulunan ipoteğin fekki talebinde bulunmuştur.
    Davalı vekili, cevap dilekçesi ile davadışı şirket ile aralarındaki borç ilişkisinin sona ermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur..
    Mahkemece, dava tarihi itibariyle ipoteğin fekki için yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Her ne kadar davalı tarafında cevap dilekçesi ile davanın reddine dair istemde bulunulmuş ise de davalı vekilinin 31.10.2013 tarihli celsede, "12.09.2011 tarihi itibariyle davacı tarafından borcun ödendiğini, bu tarih itibariyle herhangi bir alacaklarının bulunmadığını, ipoteğin fekkine itirazları olmadığını ancak dava açıldığı tarihte borç mevcut olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini" beyan ettiği anlaşılmakla, mahkemece davalının sözkonusu beyanı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken eksik değerlendirme ile dava tarihi itibariyle yasal koşulların oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    28.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.