MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2015 tarihli kararı asli müdahale talebinde bulunanlar temyiz etmiş, mahkemece temyiz talebinin reddine dair verilen 12.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil talebinde bulunanlar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın muhdesatlarla birlikte satılarak giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, asli müdahale talebinde bulunanlar temyiz etmiştir.
Mahkemece 12.01.2016 tarihli ek karar ile "muhdesat iddiasında bulunanlar olarak hükmü temyiz hakları bulunmadığı" gerekçesiyle temyiz talebinin reddine dair karar vermiştir.
Ek kararı asli müdahale talebinde bulunanlar temyiz etmiştir.
Somut olayda; davacılar dava konusu ... Mahallesi 807,828 ve 369 parsel sayılı taşınmazların muhdesatlarla birlikte satılarak giderilmesi isteminde bulunmuşlardır. Dava devam ederken ... ve diğer müdahale talep edenler 16.06.2015 tarihli dilekçeleriyle; 807 parsel sayılı taşınmazda evlerinin bulunduğunu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/254 Esas, 2015/255 Esas, 2015/256 Esas sayılı dosyalarıyla 16.06.2015 tarihinde bu dava davacılarına karşı tapu iptali ve tescil davaları açtıklarını belirterek, müdahale taleplerinin kabulü ile tapu iptali ve tescil davalarının bekletici mesele yapılmasını istemişlerdir. Mahkemece 14.07.2015 tarihli celsede, "muhdesat iddiası sahiplerini davaya dahil etme imkanı olmadığı" gerekçesiyle müdahale talebinin reddine karar verilmiştir.
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/254 E. Sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davacılarının, asli müdahale talebinde bulunanlar; davalıların, iş bu dava davacıları olduğu; ve dava konusu 807 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak temliken tescil koşullarının oluştuğu ileri sürülmek suretiyle tapu iptali ve tescil isteminde bulundukları, 2015/255 Esas ve 256 Esas sayılı dava dosyalarının bu dosya ile birleştirildiği ve ön inceleme aşamasında bulunduğu anlaşılmıştır.
O halde; Asli müdahale talebinde bulunanların hükmü temyiz etmekte hukuki menfaatlerinin bulunduğu anlaşılmakla, yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine dair kararı kaldırılarak temyiz incelemesine geçilmiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 165. maddesine göre; bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
Somut olayda; çekişme konusu 807 parsel sayılı taşınmaz bakımından mülkiyet ihtilafı bulunduğu gözetilerek yukarıda belirtilen tapu iptali ve tescil davalarının bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asli müdahale talebinde bulunanların temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz talebinin reddine dair Yerel Mahkemenin 12.01.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve yerel mahkemenin 03.11.2015 tarihli ve 2006/275 Esas, 2015/512 Karar sayılı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.11.2016 gününde oybirliği karar verildi.