Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15654 Esas 2016/427 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15654
Karar No: 2016/427
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15654 Esas 2016/427 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15654 E.  ,  2016/427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/06/2012 tarih ve 2011/460-2012/158 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin borcundan dolayı şirkete ait taşınmazın satışa çıkarılmasına rağmen satılamadığını, bu nedenle teferruğ kararı alındığını, ancak şirketin tasfiye edilmesi sebebiyle bu kararın uygulanamadığını, kamu borcu kapatılmadan şirketin tasfiyesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şirketin ihyasına ve şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Müdürlüğü, sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., davaya yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, davalı şirketin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun"dan doğan borcunun bulunduğu, 14.03.2011 günü yaptığı toplantıda 03 numaralı kararla tasfiye kararı aldığı ve ...."un tasfiye memuru seçildiği, şirketin ise daha sonra sicilden silinerek terkin edildiği, davalının tasfiye dışı kalmış malvarlığı bulunduğu gerekçesiyle, taşınmazın satışı ile sınırlı olmak üzere ...."nin ihyasına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, anonim şirketin ihyası istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ihya isteminin kabulüne, tasfiye isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, kamu alacağının tahsili amacıyla tasfiye edilen şirketin sonradan öğrenilen taşınmazının satılması için şirketin ihyası gerektiğini ileri sürerek ihya isteminde bulunmuştur.
    Öncelikle davada tasfiye edilen ve tüzel kişiliği sona eren şirketin taraf olarak gösterilmesi doğru olmadığından pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi gerektiği halde bu hususta karar verilmemesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
    Ayrıca, ihya davası, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nın 547. maddesinde "ek tasfiye" olarak nitelendirilmiş ve şirketin ek tasfiyesinin yapılması amacıyla ihya kararı verileceği belirtilmiştir. Bu itibarla, şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için ilgili Kanun"un 547/2. maddesi gereğince önceki veya başka bir tasfiye memurunun atanması gerekirken, tasfiye memuru atanmaması da hatalı olup, açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




































    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.