17. Hukuk Dairesi 2019/5332 E. , 2020/1666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalılardan ..."a ait araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu davalı ..."ın sürücüsü olduğu aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığını ve maluliyetinin oluştuğunu, davalı ... şirketinin her iki aracın da zorunlu mali sigortasını yaptıran olduğu, davalı ..."ın kazadan sonra diğer davalı ..."a ait olan aracı muvazaalı olarak satın aldığını belirterek muvazaalı satış sözleşmesinin iptali ile ... plaka sayılı aracın davalı ...’a ait olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminat, 1.000,00 TL tedavi gideri ile 23.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalı ... şirketini poliçe limiti ile sorumlu tutarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 140.952,08 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuş, yargılama aşamasındaki beyanlarında davacı taraf ile anlaşıp ibralaştıklarını, borcun sona erdiğini, bu nedenle haklarında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili ile davalı ... ve ... vekili; ... 8. Asilye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/253 E. sayılı dosyası ile davacının aynı davayı açtığını, takip edilmemesi neticesinde 29.05.2012 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini belirterek davanın zamanaşımına uğradığını kazada kusurlarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın sübuta ermediğinden reddine, davacı tarafından davalı ... ... Sigorta aleyhine açmış olduğu dava yönünden dava açıldıktan sonra tarafların ibralaşmış olmaları nedeniyle bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalılar ... ile ... aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 100.378,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 27/02/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının davalılar ... ve ... aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 27/02/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile katılma yoluyla davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi ile ... plaka sayılı aracın kaza tarihinden önce davalı ..."a ait olduğunu, kazadan sonra diğer davalı ..."a mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak satıldığından bahisle muvazaalı satış sözleşmesinin iptali ile ... plaka sayılı aracın davalı ...’a ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davalı ... alehinde açılan dava, muvazaalı işlemin iptali istemi olmasına göre mahkemece, davalı ... alehine açılan davanın kaza nedeniyle sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Bu durumda mahkemece, muvazaalı işlemin iptali ile aracın davalı ...’a ait olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın tefrikine karar verilerek, cismani zarar nedeniyle açılan tazminat davasının sonucunun beklenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
b)Kabule göre, davacının davalı ... yönünden muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin talebi bulunmasına göre, mahkemece, davalı ... alehinde açılan davanın cismani zarar nedeniyle tazminat davası olarak değerlendirilmek suretiyle davalı ... lehinde vekalet ücreti takdir edimesi doğru değildir.
2- Katılma yoluyla temyiz eden davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece, 30.04.2013 tarihli celsede kurulan ara kararın 4. maddesi; “Tahkikat aşamasına geçilmeden ilk itrazların değerlendirilmesi gerektiğinden, ceza dosyasında davalı ... ve ..."ın taraf olmadığı dikkate alındığında, haklarında açılan ilk davanın zamanaşımını kesmediği, diğer davalı ... hakkında ZMMS poliçesine dayalı dava açıldığı anlaşılmakla, bu davalılar yönündan zamanaşımının dolduğunun tespiti ile tahkikatın ... yönünden devamına,zamanaşımına yönelik kararın esasla birlikte karar altına alınmasına ” şeklinde olup, gerekçeli kararda söz konusu ara karardan dönülüp dönülmediği tartışılmadan sadece davalı tarafın ıslah zamanaşımına yönelik itirazının değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, 30.04.2013 tarihli ara karardan dönülüp dönülmediği gerekçede tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ara kararla ilgili bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekili ile katılma yoluyla temyiz eden davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1a-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle katılma yoluyla temyiz eden davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile katılma yoluyla temyiz eden davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.