1. Hukuk Dairesi 2020/2462 E. , 2021/1457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Davacı, mirasbırakan babaları ...’den kendilerine kalan 21062 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak, davalı kardeşlerinin kendisini aldatarak taşınmaz üzerindeki binaya davalı ... için bir kat daha çıkacaklarını, bunun için imzaları gerektiğini söyleyerek içeriğini bilmediği bir belgeyi imzalamasını sağladıklarını, kendisinin okuma yazması olmadığını, imzaladığı belgenin 16.12.1977 tarihli satış vekaletnamesi olduğunu, bu vekaletname ile dava dışı Avukat ...’ye çeşitli yetkiler verdiğini, vekilin de vekalet görevini kötüye kullanarak ve davalılarla anlaşarak babalarından intikal eden taşınmazdaki paylarını davalılara temlik ettiğini bir süre önce tapuya gittiğinde öğrendiğini, aynı şekilde okuma yazma bilmeyen annelerinden pay kalmasını engellemek için haksız bir şekilde ondan gelecek payları da davalıların adlarına geçirdiklerini ileri sürerek hileli bir şekilde alınan vekaletname ile davalılar adına yapılan temlik işlemlerinin iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının okuma yazma bilmediği hususunun doğru olmadığını, davacının evlendikten sonra dava konusu taşınmazda kendi payına düşecek hisseyi nakit olarak talep etmesi üzerine Av. ..."ye verdiği 19/12/1977 tarih ve 4092 yevmiye nolu vekaletname ile satış işleminin yapıldığını, ödenen bedelin resmi satış senedine yazıldığını ve davacının bedelin ödenmesini takiben satış işlemine imza attığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalılardan ..."in tapuda malik olmadığı anlaşıldığından hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak davacıya ait miras payının davalılara temlikini sağladığı gerekçesi ile diğer davalılar bakımından davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olayda, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve yukarıda belirtilen ilkeler göz önüne alındığında, dava konusu taşınmazdaki payının vekalet görevinin kötüye kullanılması yolu ile ve kötüniyetli olarak dava dışı vekil tarafından davalılara temlik edildiği hususunun davacı tarafından usulüne uygun olarak kanıtlanamadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine.
Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, dava konusu 21062 parsel sayılı taşınmazın tamamının dava tarihi itibariyle keşfen belirlenen toplam değerinin 300.000,00 TL ve davacının miras payına isabet eden tutarın 75.000,00 TL olduğu kabul edilerek bu değer üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınmak suretiyle davalılar lehine 10.550,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı hesaplama ile 29.450,00 TL"ye hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6 numaralı bendindeki, "29.450 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine "10.500 TL" ibaresinin yazılmasına, davacı vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.