1. Hukuk Dairesi 2015/10248 E. , 2016/1164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaşı oldukları 5649 parsel sayılı taşınmaza davalının yol yapmak suretiyle müdahale ettiğini, kamulaştırmasız elatma sebebi ile .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/135 Esas sayılı dosyasından dava açtıklarını, aynı mahkemenin 2011/479 Esas sayılı dosyasından davalının kamulaştırma bedel tespiti davası açtığını, ancak geçen sürede taşınmazdan tasarruf edemediklerini ileri sürerek, şimdilik 25.000.-TL ecrimisil bedelinin haksız elkoyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, çekişme konusu yerin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen yolda, kısman konut alanında kısmen de parkta kaldığını, bir kısım paydaşlarla uzlaşma sağlandığı halde davacılarla anlaşamadıklarını ve dava açtıklarını, anılan idari işlemlerle davacıların taşınmazlarının kalan kısmının değerlendiğini, yol olarak kullanılan kısımdan davacıların ne şekilde semere elde ettiklerini ispat etmeleri gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kayden davacılara ait çekişme konusu taşınmaza 2004 yılında davalı tarafın yol açarak davalıların tasarruf hakkını kısıtladığı gerekçesi ile 01.01.2004 – 15.11.2012 dönemi gözetilmek suretiyle ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğu söylenemez.
Şöyle ki, davacıların haksız elkoyma tarihinden itibaren ecrimisil talebinde bulundukları, yargılama sırasında dava konusu yere hangi tarihte elatıldığının ...Başkanlığından sorulduğu, anılan Belediyenin de 04.06.2013 tarihli cevabi yazısında; dava konusu parsele Büyükşehir Belediyesi tarafından 2008 yılında sathi kaplama, 2012 yılında bitümlü sıcak karışım asfalt kaplama çalışması yapıldığını"" bildirmesine karşılık, davalı vekilinin 04.03.2013 tarihli cevap dilekçesinde; "" ...Yine davacı taraf dilekçesinde de belirttiği üzere dava konusu gayrimenkulün yaklaşık 2004 yılından bu yana yol olarak kullanıldığını bildiği halde, bu müdahaleye karşı 2011 yılında kamulaştırmasız elatma davası açana dek hareketsiz kalmıştır."" diye beyanda bulunmuş olması karşısında, dava konusu parsele, davalının hangi tarihte müdahale ettiğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeden elatma tarihinin 01.01.2004 tarihi olduğu kabul edilmek suretiyle sonuca gidildiği, yine, yargılama sırasında ecrimisil hesabı bakımından 10.10.2013 tarihinde yapılan keşif neticesinde teknik bilirkişiler ... ... ve... tarafından düzenlenen 25.11.2013 tarili bilirkişi raporu ile, 30.01.2014 tarihinde yapılan keşif neticesinde teknik bilirkişiler ... ... ve ... tarafından düzenlenen 11.02.2014 tarihli raporlar arasında çelişki bulunduğu halde, raporlar arasındaki çelişkilerin de giderilmediği görülmektedir.
Öte yandan, aşamalarda tarafların aynı yerle ilgili olarak, karşılıklı tazminat, kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili hususunda dava açtıklarını beyan ettikleri, gerçekten de eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan; davacıların aynı yerle ilgili olarak davalı aleyhine 28.02.2011 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/135 Esas sayılı dosyasından kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat,...Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın ise davacılar aleyhine 22.12.2011 tarihinde.... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/479 Esas sayılı dosyasından kamulaştırma bedelinin tespiti, tapu iptal ve terkin istekli dava açtıkları, Belediye"nin açtığı davada 15.11.2012 tarihinde davanın kabul edilerek Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği, daha önce açılan davacıların açtığı tazminat davasında ise anılan davanın neticesinin beklendiği ve 17.09.2013 tarihinde davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yerolmadığına karar verildiği ve bu kararın da taraflarca temyiz edilmemesi sebebi ile kesinleştiği, bu olgular karşısında, davacıların 22.12.2011 tarihine kadar ecrimisil isteyebileceklerinin de gözetilmediği anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, dava konusu taşınmaza davalının elattığı tarihin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenerek, saptanacak tarihten, 22.11.2011 tarihine kadar ki dönem için davacıların ecrimisil isteyebilecekleri gözetilerek, teknik bilirkişilerden ecrimisil hesabı konusunda önceki raporlar arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde denetime elverişli rapor alınması, toplanacak delillerin toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.