MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 158 ada 35, 171 ada 90, 176 ada 211, 210, 130 ada 12, 119 ada 37, 35, 125 ada 1, 117 ada 16, 105 ada 38, 113 ada 2, 122 ada 20, 113 ada 31, 101 ada 81, 147 ada 77 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazların 1/2 payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazların 120 pay kabul edilerek 40 payının davacı adına, geri kalan payların yargılama sırasında ölen davalının mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taşınmazların tarafların ortak murisi ..."dan kaldığı, taksim yapılmadığı, davacının miras payını davalıya satmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dosya kapsamının incelenmesinde, davalı ... ..., yargılama sırasında 18.10.2011 tarihinde öldüğü, mahkemece taşınmazlar başında 29.07.2013 tarihinde keşif yapıldıktan sonra bu durumun farkedildiği ve mirasçılarının davaya dahil edildiği, davalı mirasçılarından ..."ın kendisini vekille temsil ettirdiği, vekilin 21.01.2014 tarihli dilekçesi ile keşfin eksik yapıldığı, davalı mirasçılarının davaya dahil edilmediğini beyan ettiği, 28.05.2014 tarihli celsede de yeniden keşif talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar; mahkemece delillerin toplandığı, yapılan keşfin yeterli olduğu gerekçesiyle keşif talebinin reddine karar verilmiş ise de, davalı ... ..."ın ölmeden önce 20.10.2006 tarihli davaya cevap dilekçesiyle birlikte delillerini ve dinlenmesini istediği 6 tanığın ismini ve adreslerini bildirmesine rağmen tanıkları da yapılan keşifte dinlenmemiştir. Diğer bir anlatımla davalının ölmesine rağmen mirasçılarının davaya dahil edilmeden yokluklarında keşif yapılması ve tanıkları dinlenmemesi nedeniyle savunma haklarının kısıtlandığının kabulü gerekir. O halde; doğru sonuca ulaşılabilmesi taşınmazların başında yeniden keşif yapılmalı, fen bilirkişisi, mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tarafların bildirdiği tüm tanıklar yöntemine uygun şekilde iddia ve savunmalar doğrultusunda dinlenilmeli, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulmalıdır. Belirtilen hususlar göz ardı edilerek, tarafların savunma haklarını kısıtlar şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm tesis edilmesi isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.