MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALI : Hazine

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.04.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; Dairemizin 2013/16621 Esas, 2014/2095 sayılı 18.02.2014 tarihli bozması sonrası davanın kabulüne dair verilen 23.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 152 ada 4 parsel sayılı taşınmazı lehine davalı Hazineye ait 152 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 23/10/2013 tarihli 2013/77-272 sayılı ilk hükümde davanın kabulü ile 152 ada 4 parsel sayılı taşınmaz lehine 152 ada 20 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine; Dairemizin 2013/16621-2014/2095 sayılı 18.02.2014 tarihli ilamı ile; ""Somut olaya gelince; üzerinden geçit kurulan 152 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ... karayolu ile sınır olduğu ve geçitin anılan karayoluna bağlandığı görülmektedir. Bu durumda kurulan geçit yeri paftasına işaretlenerek Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderilmeli, çıkışın karayolu bağlantısı nedeniyle gerek ilgili mevzuat ve gerekse can güvenliği açısından tehlike oluşturup, oluşturmadığı veya davacının katlanabileceği boyuttaki harcama ile varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceği ve bunun için ne yapılması gerektiği sorulmalı, karayoluna çıkış engeli bulunduğu saptanırsa ve bunun giderilme olanağı da yok ise başka alternatifler üzerinde durulmalıdır.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir"" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, davanın kabulüyle ilk karardaki gibi hüküm kurulmuştur.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir.
Somut olaya gelince; kurulan geçit yerinin karayolu bağlantısı nedeniyle gerek ilgili mevzuat ve gerekse can güvenliği açısından tehlike oluşturup, oluşturmadığı veya davacının katlanabileceği boyuttaki harcama ile varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceği ve bunun için ne yapılması gerektiği Karayolları Genel Müdürlüğünden sorulmuş, cevabi yazıda davacının taşınmazına komşu 5 ve 6 parseller üzerinden geçit tesisinin uygun olduğu mevcut durumda geçit tesisinin uygun olmadığı bildirilmiştir. Karayolları Genel Müdürlüğünce mevcut yerden geçit kurulmasınn uygun olmadığı bildirildiği halde, aynı yerden geçit kurulması doğru değildir.
Dosyada mevcut 04.03.2015 tarihli Fen Raporuna göre Karayolları Genel Müdürlüğünce belirlenen güzergaha göre 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları getirtilerek maliklerinin davaya dahil edilmesi sağlandıktan sonra daha uygun alternatif bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra uygun geçitle güzargahının belirlenmesi gerekir. Yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.








Okundu:
M.Yaşar D.Çınar



Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.