14. Hukuk Dairesi 2015/5456 E. , 2016/9767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 03.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, bir taşınmaz yönünden ortaklığın aynen taksim diğer taşınmazlar yönünden satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... ve .. temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün
paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince,
1) Satışına karar verilen taşınmazların hem elbirliği mülkiyetine hem müşterek mülkiyete tabi olması nedeni ile tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki oranlara göre satış bedelinin paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken, hükümde satış bedelinin ne şekilde paylaştırılacağının belirtilmemiş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca 383 ve 401 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Dava konusu taşınmazlardan 269 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki muhdesatın aidiyetine ilişkin Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/1E. 2013/194K. sayılı kararı bulunmasına karşın bilirkişi raporunda muhdesat ile arzın toplam değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenmemiş olması ve satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak yapılacağının, muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılacağının hükümde kararlaştırılmamış olması doğru değildir.
Ayrıca aynen taksimine karar verilen 641 sayılı parselde taksim yapılabilmesi için 5403 sayılı Kanunun 3083 sayılı Yasa ile değişen 8/A maddesi uyarınca taksimin mümkün olup olmadığının.. Müdürlüğünden araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmaması da doğru görülmemiş kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, 1. bent uyarınca; hüküm sonucunun üç numaralı bendinde "269" olan ibarenin çıkarılması ve üç numaralı bendin sonuna “383 ve 401 parseller yönünden satıştan elde edilecek bedelin bu parsellerin tapu kaydı ve mirasçılık belgesinde belirtilen oranlarda paydaşlara dağıtılmasına” kelimelerinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün dava konusu 383 ve 401 parsel sayılı taşınmazlar yönünden DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 2. bent gereğince çekişmeli 641 ve 269 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün BOZULMASINA, 24.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.