16. Ceza Dairesi Esas No: 2016/142 Karar No: 2016/2949 Karar Tarihi: 29.04.2016
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/142 Esas 2016/2949 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesinde görülen bir dava sonucu, muhafaza görevini kötüye kullanma suçu sebebiyle sanığın mahkum edildiği belirtiliyor. Ancak, sanık daha önce de benzer bir suçtan ceza almış olduğundan, bu durumun dikkate alınması gerektiği ve tekrar suç işlemesi durumunda daha ağır bir ceza ile karşılaşabileceği belirtiliyor. Ayrıca, şikayetçi vekilinin katılma talebinin incelenmediği, suça konu haciz işleminin usulüne uygun yapılmaması nedeniyle icra memuru hakkında mahkumiyet kararı verildiği bilgisi ve adli para cezalarının yerine getirilmemesi durumunda resen uygulama yapılabileceği kanunu da vurgulanıyor. Kararda geçen kanun maddeleri şöyle; TCK'nın 289/1-1. ve 2. cümle, 62, 52/2, 50/1a, 58. ve 52/4. maddeleri ve 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2016/142 E. , 2016/2949 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma Hüküm : TCK"nın 289/1-1. ve 2. cümle 62, 52/2, 50/1a maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 1- 02.05.2013 tarihli talimat duruşmasında davaya katılma talebinde bulunan şikayetçi vekilinin, katılma istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Sanık müdafiinin temyiz aşamasında dilekçe ekinde sunduğu.... Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/423 E. ve 2014/83 K. sayılı kararı ile suça konu haciz işleminin usulüne uygun yapılmaması nedeniyle icra memuru hakkında görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verilmiş olması karşısında, sanık savunmasında da belirtilen anılan dosyanın getirtilerek incelendikten ve Yargıtay denetimine elverecek şekilde dosya içerisine konulduktan sonra hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurulması, 3- Kabul ve uygulamaya göre de; Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK" nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten BOZULMASINA, 29.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.