MAHKEMESİ : Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2012/424-2012/471

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda davalıların müvekkiline bağlı Aksu İşletme Müdürlüğü"nde muhtelif yıllarda taşeron olarak ihale usulü işler yaptıklarını, ancak çalıştırdıkları işçilerin kıdem ve tazminatlarına ilişkin alacaklarını ödemedikleri için işçiler tarafından davacı hakkında açılan davalar sonunda davacının işçilere ödeme yapmak zorunda kaldığını, imzalanan şartnamelerde yüklenicinin işçilerine ait her türlü hak ve vecibelerin yüklenici tarafından ödeneceğinin ve işletmeye yüklenici işçilerine ait herhangi bir yük geldiğinde yüklenici firmaya rücû edileyeceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, davalıların işçilerine ödenen bedelin yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 16.05.2012 tarih, 2010/15723 E., 2012/7860 K. sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; bilirkişiden rapor alınmış ve tüm dosya içeriğine göre, Yargıtay bozma ilamının davalı A.. P.."ya yönelik olduğu, davalı son alt işveren olan A.. P.."nın kıdem tazminatı alacağı ile ilgili davacıya karşı sorumluğunun kendi dönemine isabet eden miktarla sınırlı olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın davalı A.. P.. yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılara ilişkin verilen hükmün bozma kapsamında olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.