18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6099 Karar No: 2014/8079 Karar Tarihi: 02.05.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/6099 Esas 2014/8079 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, nüfusta anne adının düzeltilmesi istemiyle açılan davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi bu kararı, nüfus kayıtlarındaki düzeltme davalarının kamu düzeni ile ilgili olduğunu ve doğru sicil oluşturmanın zorunlu olduğunu belirterek bozmuştur. Mahkeme, iddiaların DNA testi yaptırılarak incelenmesi gerektiğini belirtmiş ve dava reddedilemeyeceğine karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303/1. maddesi gereğince, bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, dava sebepleri, ilk davanın hüküm fıkrası ve ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde, nüfusta anne adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, İsmail-İsmihan kızı 1926 doğumlu Ünzüle"nin annesinin İsmihan olmayıp, İsmail"in diğer eşi Ayşe olduğunu belirterek kaydın düzeltilmesini istemişler, mahkemece kesin hüküm nedeniyle dava reddedilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 303/1. maddesine göre, bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; aynı konuda Manavgat 1.Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1993/353 ve 1997/80 ile 2.Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1991/118 esas sayılı davaların reddedildiği kararların henüz tebliğ edilmediği; Manavgat 1.Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1999/203 esas sayılı davanın da reddedildiği ancak davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18.Hukuk Dairesince dosyanın karar ve temyiz dilekçesinin bir kısım davalılara tebliğ edilmesi için geri çevrildiği, davacının geri çevirme kararını yerine getirmediğinden mahkemece temyiz etmemiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen dosyalarda tebligat yapılmaması, 1999/203 sayılı dosyada ise karar tebligatının eksik olması nedeniyle kararlar kesinleşmediğinden kesin hükümden söz edilemez. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları, kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Taraf beyanları, tanık anlatımları ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.