Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2275
Karar No: 2019/4965
Karar Tarihi: 04.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2275 Esas 2019/4965 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bankanın davacıya kredi onayı verdiği ve araç satışının gerçekleştiği ancak satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla açılan alacak davasında, mahkeme önce görevsizlik kararı vermiş ancak Yargıtay bozarak, alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin olduğu ve yetkili mahkemenin alacaklının ikametgahı mahkemeleri olduğu gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Davalıların ödeme savunması hakkında ise, davalının satış bedelini kısmen ödediği yönündeki savunması davacının ikrarıyla ispatlanamamıştır. Davacının delil listesinde yemin deliline de dayandığından, yemin deliline de dayanma hakkı hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 2/1-1 maddesi kapsamında bu sözleşmenin tüketici işlemi olduğu, dolayısıyla aynı Kanunun 72. maddesi uyarınca tüketici mahkemesinin görevli olduğu ifade edilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2018/2275 E.  ,  2019/4965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... bakımından kabulüne davalı banka yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacı şirket adına kayıtlı aracın davalı ... tarafından davalı bankadan kullanacağı krediyle bedeli ödenmek üzere satın alınmak istenildiğini, davalı bankanın kredi onayı verdiğini bildirmesi üzerine araç satışının gerçekleştiğini, geçici tescil belgesinin davalı bankaya fakslandığını, ancak müvekkiline davalılar tarafından satışı bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 31.000 TL satış bedelinin 14.04.2014 satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, İstanbul Asliye Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, borç ilişkisinin davacı ile diğer davalı arasında olduğunu, müvekkili ile davacı arasında hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, Bursa mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş. araç satış bedeli için davacı şirket çalışanı ...’a 15.000,00TL peşinat verdiğini ve araç alımı için vekalet verilmesinin istemesi üzerine Bursa 24. Noterliğinin 03/04/2014 tarih ve 3210 yevmiye numaralı vekaletnameyi düzenleterek aralarında ...’ın da bulunduğu bir kısım davacı çalışanına vekalet verdiğini, 13.04.2014 tarihinde araç bedelinden geriye kalanı olan 31.000,00 TL’yi de ...’a teslim ettiğini, Bakırköy 25. Noterliği"nin 14.04.2014 tarihli ve 15585 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinde davacının satış konusu paranın tamamını aldığını noter huzurunda ikrar ettiğini, aracı ...’ın davalıya teslim ettiğini ancak teslim edilen aracın internette gösterilen araç olmaması nedeniyle davalının itirazı üzerine, yoğunluktan farklı bir araç gelmiş olabileceği beyan edilerek, aracın satışının tekrar geri alınacağı, doğru aracın satışının yapılacağı söyleyerek, bu aracın geri aldığını ve 15.04.2014 günü Bursa 20. Noterliği"ne çağrılarak kendisine aracın satışının yaptırıldığını, daha sonra ... ile irtibat kuramadığını, kendisinin dolandırıldığını,davalının bu davayı açmasının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,dava konusu kredi sözleşmesinde davalı ..."in tüketici sıfatını taşıdığı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2/1-1 maddesi kapsamında bu sözleşmenin tüketici işlemi olduğu, dolayısıyla aynı Kanunun 72. maddesi uyarınca tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bu karar Dairemizin 2015/12792 esas ve 2016/4913 karar ve 21.03.2016 tarihli ilamıyla, davacı ile davalı ... arasındaki ihtilaf araç satım sözleşmesine ilişkin olduğu,davacı ile davalı banka arasındaki ihtilaf ise bankacılık işleminden kaynaklanan kusurdan doğan zararın tazminine ilişkin olduğu,davacı ile davalılar arasında tüketici hukukunu ilgilendiren herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı,mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirdiğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, uyuşmazlığın alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin olduğu, ihtilafın para borcuna ilişkin olması sebebiyle yetkili mahkemenin alacaklının ikametgahı mahkemeleri olduğu, alacaklının adresinin Bağcılar olması sebebiyle davalıların yetki itirazının reddine karar verildikten sonra, davalı bankanın davacıya kredinin onaylandığına ilişkin faksının davalı bankayı davacıya karşı kredi miktarı kadar sorumlu hale getirmeyeceği,taraflar arasındaki satış sözleşmesinde aracın bedelinin tamamının alındığı beyan edilmiş ise de davalı ..."in satışa konu olan araca ilişkin diğer davalı bankaya kredi başvurusunda bulunduğu, kredinin onay yazısının davacıya gönderildiği, davacının da bu yazıya istinaden iyi niyetli olarak aracın satışını yaptığı, bu nedenle satış tarihinde davalının satış bedelinin tamamının davacıya ödemediğinin anlaşıldığı ayrıca davalının kabul beyanına göre de satış bedelinden artan 31.000,00 TL"nin ..."a elden ödendiği iddia edildiği, davalı vasıflı ikrarda bulunduğundan, satış bedelinin ödendiği iddiası davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, satış bedelini ödediğini iddia ettiği ..."ın davacı şirketin çalışanı olmadığı S.S.K. kayıtlarından da anlaşılmakta olduğu, davacının ..."a para tahsilatı konusunda yetki verdiğine dair delil olmadığı, davalının ödeme iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle; davanın Finansbank yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2-Davalı ... vekilinin temyizine gelince; davacıya ait motorlu aracın davalı ...’e satışına ilişkin Bakırköy 25. Noterliğinin 14.04.2014 tarihli ve 15585 yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin taraflarının davacı yetkilisi ile davalı ... vekili ... olduğu ve davacı temsilcisinin araç bedelini tamamen aldığını ikrar ettiği anlaşılmaktadır.
    Dosya içerisinde bulunan Bursa 24. Noterliği"nin 03.04.2014 tarih ve 3210 yevmiye numaralı 15.04.2014 tarihine kadar geçerli vekaletname ile davalı ..."in ... , ... ve ... isimli kişileri kendi adına araç satın almak üzere vekil kıldığı anlaşılmaktadır.
    Yine dosya içerisinde bulunan Bakırköy 25. Noterliği"nin 14/04/2014 tarihli ve 15585 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesiyle 34 VS 9675 plaka nolu aracın 46.000,00TL bedel ile davacı şirket yetkilisi tarafından davalıya satıldığı, sözleşmenin davalı adına vekili Saffet Koç tarafından imzalandığı bu sözleşmede davacı yetkilisinin satış bedelinin tamamını aldığını ikrar ettiği görülmüştür.
    Yine dosya içerisinde bulunan Bursa 20. Noterliği’nin 15.04.2014 tarihli ve 10791 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesiyle bu kere aynı aracın davalı ... tarafından dava dışı ...’a satıldığı alıcı ... adına sözleşmenin vekili ... tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda davacının satış bedelinin tamamını davalı ...’den aldığını araç satış sözleşmesinde kabul ve ikrar ettiğinden, bunun aksini kanuni delillerle ispat etmek zorundadır.
    Davalı satış bedelini 15.000,00TL peşinat ve 31.000,00 TL bakiye olmak üzere kendisinin aracı satın alması için vekalet verdiği ve davacının elamanı olan ...’a verdiğini savunmuş olup, davalının bu savunması davacı yetkilisinin araç satış sözleşmesindeki ikrarıyla ispatlanmıştır.
    Bu bakımdan yerel mahkemenin davalının ödeme savunmasını ispatlayamadığı şeklindeki kabulü doğru olmamıştır.
    Yukarıda davacının davalı ..."e yönelik iddiasının kanuni delillerle ispatlanması gerektiğine işaret edilmiş olup davacının delil listesinde yemin deliline de dayandığı anlaşıldığından davacıya yemin deliline de dayanma hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Bu nedenlerle eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden davacı ve davalılardan ..."e iadesine, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi