20. Ceza Dairesi 2019/3884 E. , 2020/783 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul 25.Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli, 2018/627 esas ve 2019/129 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 27/09/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında, 09/07/2018 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeni ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 23/10/2018 tarihli, 2018/149268 soruşturma, 2018/40372 esas ve 2018/28487 sayılı iddianamesi ile, TCK’nın 191/1-6 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile İstanbul 25.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, şüpheli hakkında daha önce 16/12/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, yükümlülüklerini yerine getirmediği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 14/03/2016 tarihinde İstanbul 37.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, kamu davası açıldıktan sonra 09/07/2018 tarihinde yeniden aynı tür suç işlediği,TCK’nın 191/6.maddesi gereğince kamu davası açıldıktan sonra tekrar suç işlenmesi halinde kamu davasının ertelenmesine karar verilemez hükmü uyarınca kamu davasının açıldığı hususunun belirtildiği,
2- Kanun yararına bozma istemine konu İstanbul 25.Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli 2018/627 esas ve 2019/129 karar sayılı kararı ile;
“Sanık hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan açılan kamu davasında 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/5 maddesi gereğince erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayıldığı ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmayacağından sanık hakkında açılan kamu davasının kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşılmakla CMK’nın 223/8 maddesi gereğince düşmesine,
İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2018/639 esas ve 2018/857 karar sayılı 27/12/2018 tarihli ilamı ile sanık hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan durma kararı verildiği anlaşılmakla mahkemesine bildirimde bulunulmasına” karar verildiği, kararın 01/03/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan İstanbul 37.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/639 esas sayılı dosyasının incelenmesinde;
Sanığın 28/10/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2014 tarihli, 2014/161402 soruşturma ve 2014/1715 sayılı kararı ile beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 24/12/2014 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, 19/01/2015 tarihinde infazı için İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, şüphelinin 13/01/2016 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararı kaldırılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 14/03/2016 tarihli, 2014/161402 soruşturma, 2016/12112 esas ve 2016/9707 sayılı iddianamesi ile İstanbul 37.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 37.Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli, 2018/639 esas ve 2018/857 sayılı kararı ile; sanık hakkında bir kez denetimli serbestlik bürosundan tebligat çıktığından CMK’nın 223/7.maddesi uyarınca davanın reddine , 2016/166 esas 2016/303 sayılı kararının infazının kaldığı yerden devamına karar verildiği, kararın 01/03/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun yararına Bozma İstemi:
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle düşürülmesine dair İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/627 esas, 2019/129 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, anılan Mahkemece kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi gereğince düşmesine karar verilmiş ise de; mahkemenin kararına gerekçe teşkil eden İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/639 esas, 2018/857 sayılı kararına konu suç tarihinin 28/10/2014 olduğu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/161402 soruşturma, 2016/12112 esas ve 2016/9707 sayısı ile suç tarihi olan 28/10/2014 tarihinden sonra kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını müteakip sanığın 13/01/2016 tarihinde tekrar aynı suçu işlediğinden bahisle iddianame düzenlendiği, bu iddianame esası üzerinden İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesince yargılama yapıldığının anlaşıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesinde yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda anılan Kanun"un 191/4. fıkrası uyarınca ihlâl nedeni sayılacak suç olmadığı, anılan davanın usulüne uygun olarak açılmış olması karşısında, mahkemesince yargılamaya devamla mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/627 esas, 2019/129 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında 09/08/2018 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan TCK’nın 191/6.maddesindeki düzenleme gereği açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/627 esas, 2019/129 sayılı kararı ile; kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/627 esas, 2019/129 sayılı düşme kararına gerekçe olarak gösterilen, İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/639 esas ve 2018/857 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; suç tarihinin 28/10/2014 olduğu, 28/10/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2014 tarihli, 2014/161402 soruşturma ve 2014/1715 sayılı kararı ile beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edildiği sırada, şüphelinin 13/01/2016 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararının kaldırılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 14/03/2016 tarihli, 2014/161402 soruşturma, 2016/12112 esas ve 2016/9707 sayılı iddianamesi ile İstanbul 37.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesinde yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesinde yer alan, “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra,birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez” şeklindeki düzenlemeler dikkate alınarak Türk Ceza Kanunu’nun 191/6.maddesi gereğince şüpheli hakkında yeniden erteleme kararı verilemeyeceği, somut olayda, şüpheli hakkında 14/03/2016 tarihinde kamu davası açıldıktan sonra işlediği 09/07/2018 tarihli eylemin Türk Ceza Kanunu’nun 191/4. fıkrası uyarınca ihlâl nedeni sayılamayacağı anlaşıldığından, Türk Ceza Kanunu’nun 191/6.maddesi hükmüne dayanılarak usulüne uygun olarak açılan kamu davasında yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
Sanık hakkında açılan kamu davasında, yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/627 esas, 2019/129 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
22/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.