Esas No: 2015/2803
Karar No: 2016/2941
Karar Tarihi: 03.05.2016
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2803 Esas 2016/2941 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçlarından mahkumiyetine karar vermiş. Ancak, sanıkların anadilde savunma yapmak istemeleri sebebiyle, bu imkan tanınmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması ve sanık ...'ın duruşmada hazır bulundurulmayıp SEGBİS aracılığıyla yargılanarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasına karşın, hükümde belirtilen cezaların kanuni dayanağı doğru görülmüştür. Ancak, bazı kanun maddelerinin uygulamasında hatalar yapılmıştır. Bu nedenlerle, hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 220/6 ve 314/3. maddeleri yollamasıyla 314/2, 220/6, 62, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK'nın 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
- CMK'nın 202/1. maddesi, AİHM davaları, 6411 sayılı Kanunun 1. maddesi, 5271 sayılı Kanunun 202. maddesi uyarınca anadilde savunma hakkı
- TCK'nın 50/6. madde ve fıkrası,
16. Ceza Dairesi 2015/2803 E. , 2016/2941 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işlemek, 2911 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 1-)Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 220/6 ve
314/3. maddeleri yollamasıyla 314/2, 220/6, 62, 53,
58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
2-)Sanıklar hakkında ayrı ayrı; 2911 sayılı Kanunun
32/1, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-) Sanıklar ..., ..., ...,... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın soruşturma aşamasında Türkçe ifade verdikleri ve Türkçe bildikleri de dikkate alındığında, CMK"nın 202/1. maddesi ile AİHM"nin ....Türkiye davasındaki kararı birlikte değerlendirildiğinde, yargılama aşamasında anadilde savunma yapmakta ısrar etmelerini hakkın kötüye kullanımı olarak kabul etmek mümkün ise de; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-e maddesindeki düzenlemenin ve AİHM kararlarının tercüman vasıtası ile savunma yapma hakkına ilişkin asgari standartlarının da üstünde bir nitelik taşıyan, hükümden önce yargılama devam ederken 24.01.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6411 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 202. maddesine eklenen dördüncü fıkradaki yasal düzenleme nedeniyle kanun koyucunun bu hakka atfettiği değer gözetilerek sanıkların anadilde savunma yapmak istemeleri sebebiyle, bu imkan tanınmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-)Sanık ..."ın esas hakkında son savunmasını duruşmada hazır bulunarak yapmak istediğini beyan etmesine rağmen duruşmada hazır bulundurulmayıp SEGBİS aracılığıyla yargılaması yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3-) Kabul ve uygulamaya göre de;
a-) Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan tayin olunan temel cezanın TCK"nın 220. maddesi 6. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca indirildikten sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
b-) 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilmesi,
c-) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafii ile sanık ... müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve sanık ... yönünden de hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.