11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/27442 Karar No: 2014/11627 Karar Tarihi: 12.06.2014
Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/27442 Esas 2014/11627 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkum edilmiş ve hüküm temyiz edilmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçunun sübutu kabul edilmiş, cezayı azaltıcı sebepler takdir edilmiş ve temyiz itirazları reddedilmiştir. Nitelikli dolandırıcılık suçunun sanığa yüklenen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, hüküm sair yönleri incelenmeden bozulmuş ve sanık hakkında açılan kamu davası gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri, 765 ve 5271 sayılı Yasa hükümleri, 1412 sayılı CMUK'nun 321. ve 322. maddeleri.
11. Ceza Dairesi 2012/27442 E. , 2014/11627 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanığın “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin uygulanmama gerekçesi gösterilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın, suçu işlemediğine, cezanın ertelenmesi gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanığın "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01.08.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 12.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.