17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8663 Karar No: 2018/12251 Karar Tarihi: 09.10.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8663 Esas 2018/12251 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, suçlu bulunan sanığın tebligat işlemi hatalı yapıldığı gerekçesiyle temyiz edildiği belirtilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi uyarınca, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığı durumlarda muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi bilinen en son adres olarak kabul edilmekte ve tebligat bu adrese yapılması gerekmektedir. Ancak, dosyada sanığın bildirdiği en son adres ile MERNİS adresi aynı olduğu halde, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi kapsamında normal tebligat çıkarılmadan doğrudan MERNİS adresine yapılan tebligatın usule aykırı olduğu ve gerekçeli kararın kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilerek yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine yer verilmiştir.
17. Ceza Dairesi 2016/8663 E. , 2018/12251 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; kovuşturma evresinde savunması alınırken bildirdiği en son adresi ile MERNİS adresi aynı olan dosyanın diğer sanığı ..."in yokluğunda verilen 18.11.2014 tarihli kararın tebliği için adı geçen sanığın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligatlar bulunmadığı halde doğrudan “MERNİS adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı sanık ..."e gerekçeli kararın başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle yöntemine uygun olarak tebliğ edilip, tebellüğ belgesi ile verilmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi ve bu konuda ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.