1. Hukuk Dairesi 2015/12739 E. , 2016/1133 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 2073 parsel sayılı taşınmazda davalı kardeşi ile birlikte 4/16 payda elbirliği halinde malik iken davalı kardeşinin “taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıp taşınmazın satışının gerçekleştirilmesi için pay çoğunluğunun kendisinde olması gerektiği, taşınmaz satıldıktan sonra payına karşılık 2 daire vereceği” telkini üzerine taşınmazdaki payını 07.06.2002 tarihli akitle davalıya satış suretiyle temlik ettiğini gerçekte ise bedel almadığını, davalının taşınmazdaki payını geri vermediğini, hileli hareketlerle kandırdığını ileri sürerek, temlik ettiği payın tapusunun iptali ile yeniden elbirliği mülkiyet üzere adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirtip davanın reddini savunmuş, birleşen davası ile de elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, hile hukuksal nedeni bakımından hak düşürücü sürenin geçtiği, taraf muvazası bakımından ise iddianın yazılı delille kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, davacının payından az da olsa taşınmazda bir yer kullandığı saptandığından, uyuşmazlığın ortaklığın giderilmesi davası ile çözümlenebileceği gerekçesiyle de birleşen davanın reddine dair verilen karar Dairce onanmış ancak karar düzelme isteği üzerine bu defa ".... davacı Nigar 4/16 paydan kendisine isabet eden 1/12 payı davalıya 07.06.2002 tarihinde satış yoluyla devrettiği halde davalı daha az olan 1/16 payı davacıya 12.07.2002 tarihinde iade etmiştir.Bu durumda davalının savunması ile dosya arasında bulunan tapu kayıtları örtüşmemektedir. Mahkemece; davalı ..."nin , davacı Nigar"dan satın aldığı payın tamamı yerine daha az olan 1/16 payı satış yoluyla iade ettiği hususu üzerinde durulmamıştır. Diğer taraftan davalı ..."nin 13.12.2007 havale tarihli cevap dilekçesinin, devredilmeyen eksik pay yönünden mahkeme içi ikrar niteliğinde olup olmadığı yönünde de bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda değinilen hususlar gözetilerek inceleme ve araştırma yapılması oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne birleşen davada ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Asıl dava tapu iptal ve tescil birleşen dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı sonucunda asıl davanın kabulüne birleşen dava yönünden ise 05.04.2013 tarihinde verilen kararın Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 26.12.2013 tarihlive 2013/12443E., 2013/18580 K. Sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hüküm, asıl davanın davacısı Niğar vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
Dava, 7.500,00 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış olup, keşfen saptanan 75.000,00 TL üzerinden yargılama aşamasında harç ikmali suretiyle dava değeri yükseltilmiştir.
Bu durumda, harcı tamamlanan 75.000,00-TL değer üzerinden davacının 1/48 payına isabet eden (1562.50-TL üzerinden) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi uyarınca davacı lehine tayin ve takdir edilmesi gereken avukatlık ücreti maktunun altında olamayacağından “1.500,00 TL” vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1,50 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.