23. Hukuk Dairesi 2014/1032 E. , 2014/4330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Keşan Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2012/665-2013/642
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısman kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı kooperatif ile davalı arasında imzalanan 02.06.1999 tarihli sulama suyu alım satım sözleşmesi uyarınca 1999 yılı çeltik ekim sezonu içerisinde davalının çeltik ürününe su verildiğini, davalı borçlunun suyun bedelini ödememesi nedeniyle 4.050,00 TL asıl alacak ve 29.277,18 TL işlemiş faizin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe ve icra müdürlüğünün yetkisine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile asıl alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde 4.050,00 TL asıl alacak, 29.277,18 TL işlemiş faiz olmak üzere 33.327,18 TL alacağın 24.04.2009 tarihinden itibaren yıllık %36 oranında faizle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 30.04.2013 havale tarihli dilekçesi ile isteminin itirazın iptali olduğunu açıklamıştır.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı dikkate alındığında mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin davacıya böyle bir borcu olmadığını, borcu olsa bile zamanaşımına uğradığını, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin kaçak olarak 150 dekar çeltik ektiğinin tesbit edilerek ceza kesildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı kooperatifin davalı borçludan alacaklı olduğu, alacağın likit ve belirli, davalının itirazında haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4.050,00 TL asıl alacak ve 17.996,87 TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına, asıl alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, katılma yoluyla kararı temyiz eden davacı vekilinin tüm, davalının 28.12.2012 havale tarihli dilekçe ile borcu kabul ederek ödediğini savunmuş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, sulama borcunun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça takip talepnamesinde bildirilen faiz oranları ve davacı kooperatifin mahkemeye hitaben yazdığı kooperatif genel kurul kararlarındaki faiz oranları dikkate alındığında davalının kooperatif üyesi olmadığı ve kendisinden üye olmayanlar için uygulanan faiz oranlarının talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı davacı kooperatifin üyesi olmadığından kooperatif genel kurulunda kararlaştırılan faiz oranları davacı için bağlayıcı değildir. Ancak taraflar arasındaki 29.06.1999 tarihli sözleşmede kesin vade bulunduğundan mahkemece takip talepnamesinde faiz başlangıcı olarak bildirilen 30.11.1999 tarihi ile takip tarihi arasındaki dönem için yasal faiz oranları üzerinden işlemiş faiz miktarı ile ilgili ek rapor alınıp belirlenen işlemiş faiz miktarı üzerinden itirazın iptaline ve takibin asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmesi gerekirken, tarafların tacir olmadığı gözardı edilerek avans faiz oranları üzerinden işlemiş faiz oranını belirleyen ve işlemiş faizin başlangıcı yönünden talebi aşarak hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve işlemiş faiz oranı ile işleyecek faiz oranı yönünden çelişkili sonuç doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle katılma yoluyla kararı temyiz eden davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.