11. Hukuk Dairesi 2015/15357 E. , 2016/400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/01/2015 tarih ve 2014/206-2015/17 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin .... Belediye Meclisinin 05.01.2007 tarihli kararıyla ""Tek Araçla Aktarmasız Yolcu Taşımacılığı Sistemi""ne katıldığını ve sözleşme ilişkisinin kurulduğunu, 06.10.2010 tarihine kadar yükümlülüklerini yerine getirdiğini, .... İdare Mahkemesinin anılan meclis kararını iptal etmesiyle edimlerini ifa edemez duruma düştüğünü, sözleşmeden kaynaklanan müspet zararın tazmini için açılan davanın .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/369 E. 2012/215 K. sayılı ilamıyla kabul edildiğini, ilişkinin sözleşmeden kaynaklandığının ve 49 yıllığına akdedildiğinin anılan mahkeme kararıyla da sabit olduğunu, sözleşmenin ifa edilemez duruma düşmesinde davalının kusurlu olduğunu, 6098 sayılı TBK m. 112 gereğince menfi zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu iddia ederek sözleşmenin ifasının sona erdiği tarih olan 06.10.2010 tarihi ile 49 yıldan kalan süre arasındaki fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL menfi zararının yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş, .... İdare Mahkemesinin iptal kararından dolayı müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, sözleşmenin tarafların serbest iradesi dışında ifa edilememesi nedeniyle kar mahrumiyeti istenemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20.01.2014 tarihli bozma ilamına uyularak zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiş; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı belediyenin kurduğu şehir içi yolcu taşıma sistemine davacının katılım payını ödeyerek katıldığı, taraflar arasındaki ilişkinin dayanağı olan belediye meclisi kararının idare mahkemesi kararıyla iptali üzerine sözleşmenin ifasının 06.10.2010 tarihinden itibaren imkansız hale geldiği ve sona erdiği, davalı idarenin sözleşmeyi sonlandırmadığı, sözleşmenin hukuki imkansızlık nedeniyle ifasının imkansız hale geldiği, sözleşme sonrası objektif imkansızlık durumunun söz konusu olduğu, davacının ancak verdiğini talep edebileceği, bu hususta da ödediği katılım payının iadesine ilişkin karar verildiği, bu durumda da elde edemediği kar kaybını talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.