23. Hukuk Dairesi 2014/4064 E. , 2014/4328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012 (Ek Karar 13.03.2013)
NUMARASI : 2012/106-2012/865
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, mahkemece ek kararla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Ek kararın süresi içinde şikayet olunan T. Vakıflar Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasında borçluya ait malların 14.09.2011 tarihinde ihtiyaten haczedildiğini, ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, mahcuzların 06.01.2012 tarihinde satılarak paraya çevrildiğini, İcra Müdürlüğü"nce satış bedelinden 76.512,89 TL"nin T. Vakıflar Bankası"nın alacağına istinaden sıra cetveli düzenlenmeksizin ödendiğini, ihale bedelinden geriye kalan 12.181,11 TL"nin dosya alacağı ile müvekkilinin ihtiyati haczinden sonra lehine rehin kurulan E.. K.. arasında garameten paylaştırılmasına karar verildiğini, sıra cetveli düzenlenmeden ve kesinleşmesi beklenmeden, alacaklıya ödeme yapılacağına dair bir düzenleme olmadığını, alacaklı E.. K.."nun ihtiyati hacizden sonra satışa konu araç üzerinde rehin aldığını ileri sürerek, sıra cetveli düzenlenmeden ödeme yapılmasına ilişkin memur işleminin iptali, İİK"nın 138. maddesine göre muhafaza ve satış masrafı gibi bütün alacakları ilgilendiren masrafların kendilerine ödenmesine, ihtiyati hacizden sonra rehin yapıldığından garameten paylaştırmanın iptal edilerek rehnin alacaklısına ayrılan bedelin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan E.. K.. vekili, müvekkilinin ikinci dereceden rehin alacaklısı olduğunu, sıra cetvelinin İİK"na uygun olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili, müvekkili bankanın rehninin şikayetçinin ihtiyati haczinden önceki tarihli olduğunu, 21.02.2012 tarihinde araç üzerinde rehin tesis edildiğini, müvekkili bankadan cezaevi harcı kesilmemesinin şikayetçinin yararına olduğunu, icra müdürlüğünün dosyasında yapılan sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, 13.03.2013 tarihli ek kararla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili temyiz etmiştir.
1)Şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekilinin 13.03.2013 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazları yönünden;
Tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 298/3. (HUMK"nın m. 388.) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK"nın 294/3. (HUMK"nın m. 389.) maddesinde öngörülen biçimde oluşturarak tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/4. (HUMK"nın m. 381/son ) fıkra hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
Yargılama sonunda sıra cetvelinin iptaline ilişkin kısa karar, şikayetçi vekili ile şikayet olunanlardan T. Vakıflar Bankası T.A.O vekilinin yüzüne karşı 20.12.2012 tarihinde tefhim edilmiş ise de, gerekçeli karar daha sonra yazılmış ve tefhimden sonra 13.03.2013 tarihinde temyiz harcı yatırarak temyiz dilekçesi veren şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O vekiline gerekçeli karar 05.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, bu tarihten itibaren temyiz süresi işlemeye başlamıştır. Zira, gerekçeli karar tüm unsurlarıyla tefhim edilmemiştir. İİK"nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK"nın 298/3 ve 294/3. maddeleri uyarınca yazılıp, tefhimine bağlıdır.
Temyiz dilekçesi, HUMK"nın 435/son maddesi uyarınca temyiz edenin kimliği ve imzasıyla, temyiz olunan hükmü yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması halinde diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır. Hukuk Usulünde (Medeni Usul Hukukunda) ""müddeti muhafaza dilekçesi"" diye bir müesese yoktur. Çünkü, bir tarafın sadece ""temyiz süresinin muhafaza edilmesi"" için verdiği bir dilekçe ile karar temyiz edilmiş olmaz. Dilekçede temyiz edenin kimliği ve imzasının, temyiz olunan hükmü yeteri kadar belli edecek kayıtların (m.435,II) ve hükmün temyiz edildiğinin belirtilmesi gerekir ki, dilekçe temyiz dilekçesi olarak nitelendirilebilsin. 2494 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce, temyiz eden, temyiz talebinden (dilekçesinden) itibaren bir hafta içinde vereceği bir temyiz lâyihası (tamamlayıcı dilekçe) ile temyiz sebeplerini bildirebilmekte idi. 2494 sayılı Kanunla bu imkân (temyiz lâyihası) kaldırılmıştır. Bu nedenle, m.436 ve m.439,I"deki ""lâyihasında"" kelimesi konusuz kalmıştır. Aynı nedenle, 23.02.1955 gün ve 24/1 sayılı YİBK (RG 11.04.1955 sayı 8978) da konusuz kalmıştır. Bugün temyiz eden tek bir dilekçe (temyiz dilekçesi) verebilir; ayrıca temyiz lâyihası (tamamlayıcı dilekçe) veremez.
Bu durumda, mahkemenin temyiz süresinin tefhimden başlayacağı ve şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O vekilinin süre tutum dilekçesi vermemiş olduğu gerekçesinde isabet bulunmadığından, şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 13.03.2013 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek 20.12.2012 tarihli gerekçeli karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2- Şikayet olunan Vakıflar Bankası vekilinin 20.12.2012 tarihli karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; satış bedelinden artan paranın 76.512,89 TL"sinin rehinli alacak sahibi T. Vakıflar Bankası T.A.O Kayseri ... Şubesine ödenmesinde bir isabetsizlik olmadığı, diğer şikayet olunan E.. K.."nun rehin sözleşmesinin yapılış tarihi, yapılış şekli nazara alındığında garameye iştirak etmesinin usulsüz olduğu görüşü bildirilmiştir. Bu durumda, mahkemece, şikayet olunan T. Vakıflar
Bankası T.A.O. yönünden şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, her iki şikayet olunan yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi ve şikayet olunan T. Vakıflar Bankasının T.A.O"nun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan Vakıflar Bankası T.A.O vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 13.03.2013 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, 20.12.2012 tarihli hükmün gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “şikayetinin” ibaresinden sonra “kısmen” ibaresinin yazılması, 4 numaralı bendinde yer alan “davalılardan eşit oranda” ibaresi çıkartılarak, yerine "davalı E.. K.."ndan" ibaresinin yazılması, 5 numaralı bendinde yer alan “davalılardan” ibaresi çıkartılarak, yerine “davalı E.. K.."ndan” yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.