17. Hukuk Dairesi 2018/4603 E. , 2018/12352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı şirkete kasko sigortalı aracın 20/12/2012 tarihinde davalı idarenin sorumluluğundaki yolda tuzlama çalışması yapılmaması nedeniyle karıştığı zincirleme kazada hasarlandığını, davacı şirket tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu sigortalı aracın pert olduğunun tespit edildiğini, araç sigortalısının uhdesinde bırakılarak bakiye kalan 23.700,00 TL tazminatın sigortalıya 25/01/2013 tarihinde ödendiğini, davalı idare dava konusu kazanın meydana gelmesinde kaza tespit tutanağı uyarınca karlı havada ve buzlu yolda gerekli tuzlama çalışmasını yapmadığından kusurlu bulunduğunu, meydana gelen hasardan kusuru oranında sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile (kusura ve miktara ilişkin) 5.925,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alınan hava tahmin raporları doğrultusunda bakım ekiplerince tüm güzergaha müdahale edildiğini ve sigortalı sürücünün kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 5.925,00 TL"nin 12/04/2013 tarihinden itibaren yasal faizi
ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalı idare aleyhine yolda gerekli tuzlama çalışmalarının yapılmaması nedeniyle bakım ve yapım hususunda trafik düzenini ve güvenliğini sağlama sorumluluğuna (hizmet kusuruna) dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davaya o hukuk sistemine dâhil yargı mercilerinden hangisinde bakılacağını ifade eder.Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı KTK.nın 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı Yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen 2918 sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. vd. maddelerinde araç işletenin sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi"nin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi"ne başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi"nin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilir ” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosya kapsamına göre, aynı konuda, ... İdare Mahkemesi"ne açılan davada 2013/813 E. - 2014/862 K. sayılı karar ile adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece, eldeki uyuşmazlık yönünden idari yargı yolunun görevli olduğu gözetilerek, derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (UMK m. 19/I), dosyayı kül halinde yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesi"ne göndermesi, bu mahkemece verilecek kararı bekleyerek sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.