17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11130 Karar No: 2018/12241 Karar Tarihi: 10.10.2018
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/11130 Esas 2018/12241 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkum olmuştur. Temyiz sürecinde, hükümlerin niteliği, suç tarihi ve dosya görüşüldüğü gibi faktörlere bakılmıştır. Dosya ve duruşma tutanakları incelenerek suçların sanıklar tarafından işlendiği kabul edilmiştir. Ancak, kolluk kuvvetlerinin sanıkları muhafaza altına aldığı tutanakta sanıkların kazanı çaldıkları yeri söyleyerek müştekiye iadesini sağlamaları karşısında, sanıkların hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi uygulanması gerektiği unutulmuştur. Ayrıca, hırsızlık suçunun işlendiği saat hakkında uyap kayıtları incelendiğinde yanlış bir tespit yapıldığı ve artırım yapılarak hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Kararda ayrıca, TCK'nın 53. maddesi 1. fıkra (b) bendindeki hüküm iptal edildiği için uygulanamayacağına, tekerrür hükmünün ise ilgili maddelerine uygun olarak incelenmediğine dikkat çekilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi 1. fıkra (b) bendi, 168/1. maddesi, 143. maddesi, 191/1. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ve 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. mad
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Soruşturma aşamasında kolluk tarafından düzenlenen 01.04.2015 tarihli üst arama ve muhafaza altına alma tutanağında, polis merkezine gelen, sanayi bölgesinde bir taksi içerisinde şüpheli şahısların bulunduğu ihbarı üzerine kolluk kuvvetlerinin sanayi bölgesine intikal ettikleri, sanıkların içerisinde bulundukları taksi durdurularak arama yapıldığında hırsızlık suçundan henüz haberdar olmayan kolluk görevlilerince sanıklara taksinin bagajında bulunan kazan sorulduğunda, sanıkların kazanı çaldıkları yeri söyleyerek müştekiye iadesini sağlamaları karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinini uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2)UYAP kayıtları incelendiğinde yaz saati uygulaması da dikkate alındığında suç tarihinde güneşin batış saatinin 19.25 olduğu, kolluk kuvvetlerine gelen sanıkların sanayi bölgesinde bulunduğuna dair ihbarın saatinin ise 20.26 olması karşısında sanıkların kazanı almaları ile sanayi bölgesine gitmeleri arasında belirli bir süre geçmiş olması gerektiği de göz önünde bulundurulduğunda, hırsızlık suçunun UYAP kayıtlarına göre gecenin başlangıç saati olan 20.26’dan önce yani gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerekirken, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi gereği artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini, Kabul ve uygulamaya göre de; 3)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, 4)Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ilamın, TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca hükmolunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olduğu, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin değiştirilmiş olması ve anılan Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesindeki düzenleme karşısında; bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılıp tekerrüre esas olmaması halinde adli sicil kaydındaki diğer ilamlar incelenerek tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.