17. Hukuk Dairesi 2018/4522 E. , 2018/12350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... şirketi yönünden kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 24.01.2013 tarihinde davalı ... şirketine sigortalı çekici ve çekiciye bağlı trafik sigortasız dorsenin geri çıkmasına yardım eden davacının araç ile duvar arasında sıkışması neticesinde yaralanarak malul kaldığını beyanla, belirsiz alacak olarak belirlendiğinde artırılmak üzere her iki davalıdan 7.000"00"er TL olmak üzere toplam 14.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının kabulü ile 174.809,87 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş."den alınmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, Sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile mahdut tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, uzman bilirkişi heyeti raporunda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre belirlenen maluliyet oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İş göremezlik zararının hesabında, davacının gelirinin doğru biçimde belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aktif ve pasif dönem ayrımı yapılmamış her iki dönem için de net asgari ücret üzerinden hesap yapılmıştır. Davacının pasif dönemine ilişkin tazminata esas geliri belirlenirken AGİ dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Bu nedenlerle, pasif döneme ilişkin hesaplamanın, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması konusunda, ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye geri verilmesine, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.