19. Hukuk Dairesi 2018/2293 E. , 2019/4962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının satın aldığı mal bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe de itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılamada toplanan delillere göre, davacının ibraz ettiği fatura içeriğinde veresiye kaşesinin ve malın müessesede teslim edildiğine ilişkin şerh bulunduğu, düzenleme tarihi itibariyle itiraza konu edilmediği, bu sebeple yazılı delil başlangıcı olduğu, dinlenen davacı tanıklarının da faturaya konu malların davalı tarafından alındığını ve ancak bedelinin ödenmediğini beyan ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı asil tarafından temyiz edilmiştir.
Hüküm, Dairemizin 2015/17756 Esas, 2016/6891 karar ve 20/04/2016 tarihli ilamıyla, takibe dayanak faturada davalının fatura konusu malları teslim aldığına dair bir imza bulunmadığı, davalının da fatura konusu malların kendisine teslim edilmediğini, davacı ile arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını savunduğu, hal böyle olunca davacının takip dayanağı fatura konusu malları teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiği, davalı açıkça icazet vermediği sürece teslim olgusunun tanık beyanı ile ispat olunamayacağı, bu sebeple tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iddia ettiği vakıaları yazılı delille ispatlama yükümlülüğü gereği delillerini sunması için süre verildiği, ancak davacının iddialarını yazılı delillerle ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı, davalının da 03/05/2018 tarihli celsede yemin ettiği, davacının iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce bozulmasından sonra mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma kararı doğrultusunda davacının delilleri sorulmuş, davacı hem dava dilekçesinin deliller bölümünde hem de bozmadan sonraki delil dilekçesinde davalının ticari kayıtlarına dayanmıştır. Mahkemece davacının ticari kayıtlar delili ret edilerek yemin deliline dayanmaya zorlanması icapsız yemin olup öncelikle tarafların ticari defterlerinin incelenmesi gerekir. Mahkemece taraflara usulüne uygun şekilde tarafların ticari defterlerinin ibrazı için süre verilmeli ve ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Ayrıca davacının takip dayanağı yaptığı faturada da davalı müşterinin vergi dairesi ve vergi numarası bulunmaktadır. Bu bilgilerden hareketle davalının bu fatura ile ilgili -BA- “Büyük Alış” beyannamesi verip vermediği sorulmalı, böyle bir beyanname vermiş ise malları teslim almış sayılacağı değerlendirilmelidir. Mahkemece bu şekilde yapılacak tahkikat ile davacı davasını ispat edemez ise daha önce yemin deliline de dayanmış olduğundan davanın reddi gerekir. Ancak davacı yukarıda açıklanan tahkikat ile malları teslim ettiğini ispat edebilir ise daha önce edilen yemin icapsız yemin olduğundan usuli bir kıymet verilmeyecek olup bu kere davanın kabulü gerekirken, eksik tahkikatla hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.