Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1861 Esas 2015/14270 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1861
Karar No: 2015/14270
Karar Tarihi: 09.11.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1861 Esas 2015/14270 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirketin, davacı müvekkilinin dava dışı akaryakıt dağıtımı yapan firmalar adına müşterilere satış yapmayı ve satış borçları için müteselsilen sorumlu olmayı kabul ettiği sözleşmelerin gereği olarak davacı müvekkilinin adına satış yaptığı ve davalının ödemediği fatura bedellerinin müvekkil tarafından dava dışı firmalara garantör olarak ödendiği iddia edilerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkeme, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının dava açtığı konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemi olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise HMK’nın 33. (HUMK’nın 76.) maddesi ve 818 sayılı BK'nın 61. maddesi olarak belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/1861 E.  ,  2015/14270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı ... (...) ve ... ile ayrı ayrı imzaladığı ...’siz Yakıt Hizmet Sözleşmeleri gereğince, adı geçen dava dışı şirketlerin nam ve hesabına deniz yakıtını tebliğ hükümleri gereğince ...indirimli akaryakıt alabilecek müşterilere satıp teslim etmeyi yüklendiğini, aynı zamanda teslimatı yapılan ürünlerin bedellerinin tahsilinde dava dışı dağıtıcı firmalara karşı müşteri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu bağlamda davalı şirketin sahibi olduğu “...” isimli gemiye muhtelif tarihlerde gemi yakıtı, gres yağı ve bez satın aldığını, faturalardan kaynaklı borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından bu bedelin adı geçen dava dışı şirketlere ödendiğini, ödenen bu bedelin davalıdan rücuen tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket yetkilisi, davacının müvekkili şirkete düzenlediği bir faturasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davacının faturalar içeriği emtiayı davalıya teslimini ve davalıdan rücuen alacaklı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı ile dava dışı akaryakıt dağıtım şirketleri arasında imzalanan ..."siz Yakıt Hizmet Sözleşmelerinde, davacının dava dışı akaryakıt dağıtım şirketi adına 3. kişilere yapılacak satışta aracılık etmeyi ve onun adına satış yapmayı ve 3. kişilerin dava dışı şirkete bu satıştan doğmuş ve doğacak borçları için müteselsilen sorumlu olduğuna dair sözleşme hükümleri bulunmaktadır.
    Davacı tarafından dava dışı akaryakıt dağıtım şirketleri (... ve...) adına davalıya akaryakıt teslim edildiği, faturaların ise adı geçen dava dışı şirketler tarafından davalı adına düzenlendiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Davacı, davalının ödemediği fatura bedellerinin garantör olarak dava dışı firmalara ödendiğini iddia etmiş ve ödenen bu bedelin davalıdan rücuen tahsilini istemiştir.

    Bilindiği üzere, HMK’nın 33. (HUMK’nın 76.) maddesi hükmüne göre davada dayanılan maddi olayların açıklanması taraflara, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin belirlenmesi de hakime aittir. Bu durum karşısında; somut olayda davacının davalı yana karşı açmış olduğu davanın 818 sayılı BK"nın 61. maddesi gereği sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece somut olayda uyuşmazlığın belirtilen bu ilkeler çerçevesinde değerlendirilip sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.