Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1668 Esas 2015/14268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1668
Karar No: 2015/14268
Karar Tarihi: 09.11.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1668 Esas 2015/14268 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı firma, dava konusu bonoya dayalı olarak alacaklı olan davalı şirket tarafından düzenlenen kambiyo senedine dayalı takipte yapılan haciz sırasında müvekkili firmanın yetkilisinin iradesinin baskı altına alınarak müvekkili firmanın dosya borcunun bir kısmına kefil olduğuna dair protokol imzalatıldığını ve bu bağlamda dava konusu bononun alındığını, fakat davacı firmanın borçlu olmadığını belirterek, bononun iptaline ve dava konusu borçtan dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme ise yapılan yargılama sonucunda, davacı firmanın vermiş olduğu bonoyla ilgili olarak korkutulma, haciz baskısı ve tehdidi oluşturmak gibi durumların bulunmadığını ve davacının borçluluk iddiasını ispatlayamadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Kararda, davacının faaliyeti karşılığı kefil olarak verdiği bononun geçerli olduğu ve davanın reddi sonucu davacı firmanın %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ticaret Kanunu madde 583
- Türk Borçlar Kanunu madde 490
19. Hukuk Dairesi         2015/1668 E.  ,  2015/14268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili,...İcra Müdürlüğü"nün 2013/2682 Esas sayılı dosyasında alacaklı bulunan davalı şirket tarafından dosya borçlusu dava dışı ... aleyhine yürütülen kambiyo senedine dayalı takipte yapılan haciz esnasında müvekkili firma yetkilisinin iradesinin baskı altına alınarak müvekkili firmanın dosya borcunun bir kısmına kefil olduğuna dair protokol imzalandığını ve bu bağlamda dava konusu bononun alındığını, haciz baskısı altında düzenlenen protokolün ve dava konusu bononun geçersiz olduğunu belirterek dava konusu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kesinleşmiş bir icra takibinde yapılan haciz sırasında davacı şirketin borca kefil olduğunu ve dava konusu bononun alındığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının haciz zaptında herhangi bir itirazının olmadığı, borcun bir kısmına kefil olduğu ve vermiş olduğu bonoyla ilgili olarak korkutma, haciz baskısı ve tehdidi oluşturularak hür iradesini baskı altına alma hususlarının bulunmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, koşulları oluştuğundan %20 oranında kötü niyet tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinin 2.satırında yer alan “tazminatın ” kelimesinden sonra gelen “davacıdan alınıp davacıya verilmesine” şeklindeki yazıdaki yazım hatasının mahkemece “ davacıdan alınıp davalıya verilmesine” şeklinde tashihen düzeltilmiş bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.