16. Ceza Dairesi Esas No: 2016/723 Karar No: 2016/2903 Karar Tarihi: 03.05.2016
İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/723 Esas 2016/2903 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi'nin 2016/723 E. & 2016/2903 K. sayılı kararına göre sanık, iftira suçundan mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme, sanık tarafından yapılan iddiaların bir kısmının somut gerçeklere dayandığı ve suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak yerine anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde olduğu gerekçesiyle iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verilmekle beraber, sanık daha önce birden fazla kişiye karşı işlediği suçtan dolayı cezalandırılmamıştır. Hükümde aynı nev“iden fikri içtima koşulları gereği sanığın suça karşı verilen cezasının artırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca sanığın hükmolunan kısa süreli hapis cezası adli para cezasına çevrilmiştir, ancak hükmün 4. maddesinde TCK”nın 53. maddesinde gösterilen hak yoksunluğuna hükmedilmesi, 8. maddesinde ise TCK 53. maddesinin uygulanamayacağının belirtilmesi eksiklik göstermektedir. Sonuç olarak, mahkeme kararı sanığın temyiz itirazlarına uygun olarak bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri TCK 267/1, 53, 50/1-a ve 52/4’tür.
16. Ceza Dairesi 2016/723 E. , 2016/2903 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İftira Hüküm : TCK"nın 267/1, 53, 50/1-a, 52/4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, sanığa ait doktor raporu ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde somut olayda; sanığın iddialarının bir kısım maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre ise; a) Sanığın birden fazla kişiye karşı hukuksal anlamda tek bir fiil ile yüklenen suçu işlemesi nedeniyle aynı nev"iden fikri içtima koşulları gereği hakkında tayin olunan cezada TCK"nın 43/2. maddesi ile artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, b) Hükmolunan kısa süreli hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanık hakkında hükmün 4. maddesinde TCK"nın 53. maddesinde gösterilen hak yoksunluğuna hükmedilmesi, 8. maddesinde ise TCK 53. maddesinin uygulanamayacağının belirtilmesi suretiyle çelişki yaratılması, c) Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.