Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/6261 Esas 2019/278 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6261
Karar No: 2019/278
Karar Tarihi: 16.01.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/6261 Esas 2019/278 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/6261 E.  ,  2019/278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, davalı banka ile kredi sözleşmesi yaptıklarını, bu kredi sözleşmesine konu borcun ödenmediği gerekçesiyle davalı tarafından kendisine yapılan ihtar sonrası yürütülen icra takibi ile ipoteğe konu taşınmazın satılarak borca mahsup edildiğini, ancak taşınmazın satılması ile elde edilen bedelin borçtan fazla olduğunu, bu fazla tahsilatın iadesi için davalı aleyhine açtığı icra takibine, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemenin, davanın davanın kısmen kabulüne dair kararın davalının temyizi üzerine Dairemizce onanmasına karar verilmiş,onama kararına davalının karar düzeltme istemi üzerine Dairemizce bozma kararı verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir 24.İcra Müdürlüğü’nün 2012/4335 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline,35.027,06 TL asıl alacak, 5.446,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40,473,77 TL üzerinden asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın mahiyeti ve olayın oluşu itibariyle taraflar için inkar (kötüniyet) tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İtirazla takibi durduran borçlu, defaten ya da farklı zaman dilimlerinde yaptığı ödemelerle borcu tamamen veya kısmen sona erdirebilir.
    Davadan sonra yapılan ödemelerin borcu tamamen sona erdirip erdirmeyeceğine göre karar değişkenlik arzedecektir. Şöyle ki, davadan sonra icra dosyasındaki kapak hesabını da kapsayacak şekilde (icra harç, faiz, masraf, icra vekalet ücreti) borcun ödenmesi halinde “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulur.
    Davadan sonra borcun kısmen ödenmesi halinde ise, bu tutar hükme bağlanan miktardan düşülmeksizin “infaz aşamasında nazara alınmasına” şeklinde ibare düşülür.
    Davadan sonra asıl alacağın tamamen ödenip, icra harç, faiz ve masrafların yatırılmaması halinde davalının bu kalemlere itirazı haksız ise, kapak hesabı yapılmaksızın ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemleri zikredilerek karar verilmelidir. Mahkemece, erken ödeme nedeni ile mahsup işlemi yapılırken, açıklanan bu ilkeler gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.