6. Ceza Dairesi 2017/1051 E. , 2020/879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit (yağmadan dönüşen)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
24.11.2016 tarihinde kabul edilen ve 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinde değişiklik yapan 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 34. maddesinde, TCK"nin 150/1. maddesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığının anlaşılması karşısında, uzlaşma hükümlerine yönelik tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurların aşamalardaki beyanlarında; kök muristen kalan mirastan sanığın payına düşen kısmı için ödemede bulundukları halde, sanık ...’in 04.06.2015 tarihinde gece saat 23:00 sularında telefonla arayıp, öldürmekle tehdit ederek ‘6000 TL param sabaha hazır olsun’ dediği, 06.06.2015 tarihinde saat 20.10 sularında tekrar telefonla arayıp ‘Babamdan 20.000 TL kaldı, benim hakkım’ diyerek ölümle tehdidini yinelediği, 10.06.2015 tarihinde saat 21.00 sularında, aynı şekilde tekrar telefonla arayıp ‘20.000 hazırlayın, hazırlamazsanız öldürürüm’ şeklinde tehditte bulunduğu; sanık ...’in ise babasının ölümü nedeniyle miras olarak kalan ve hak sahibi olduğu malın satılıp, payına düşenin kendisine teslim edilmediğini sadece bunu talep ettiğini ileri sürmesi dikkate alındığında, tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada; taraflara miras olarak düşen malın ne olduğu, satılıp satılmadığı, satıldı ise hangi tarihte işlemin ne şekilde yapıldığı, anılan malın satım tarihindeki bedeline göre sanığın yasal miras hakkının ne olduğu, devam eden süreçte talebinde bir aşkınlık bulunup, bulunmadığı hususlarının incelenmediği anlaşıldığından;
Sanığın suç teşkil eden eyleminin hukuki nitelendirmesindeki tüm duraksamaların ortadan kaldırılması gerektiği dikkate alındığında;
Öncelikle; sanığın babasının hangi tarihte vefat ettiği, ölüm tarihine göre hangi malların taraflar arasında mirasın konusunu oluşturduğu, miras düşen malın satıldığının tespiti halinde işlem tarihindeki değeri ile sanığın bundan doğan miras payı tespit edilip, bu bedelin sanığa ödenip ödenmediği, ödendi ise hangi yol ve yöntemle sağlandığı belirlenip, bir ödeme yapılmadığının saptanması durumunda sanık tarafından mağdurlardan istenen miktar ile sanığa düşen pay arasında nispetleme yapılıp, aşkın bir talep haline dönüşüp dönüşmediği kesin olarak belirlenip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yetinilip, yerine ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-TCK"nin 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun değerlendirilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki bu düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.