9. Hukuk Dairesi 2008/6467 E. , 2010/2975 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, TİS uyarınca ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı
alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi davalıya ait işyerinde halen çalışmakta olup açmış olduğu bu davada işyerinde 1.1.1997 tarihinde yürürlüğe giren 11. dönem toplu iş sözleşmesinin 40. maddesine göre ücret artışı yapılmadığını, buna göre 12., 13. ve 14. dönem toplu iş sözleşmesi ücretlerinin de ücretlerinin de eksik ödendiğini ileri sürerek ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı ödetilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren, ödemelerin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak yapıldığını savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi hesap raporu alınmış ve sözü edilen raporun açık ve denetime uygun olduğundan bahisle davaya konu isteklerin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili süresi içinde temyiz etmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı işçi 15.7.1992 tarihinde göreve başlamış Aralık 1998 tarihindeki yevmiyesi 3,80TLdir. 12.8.1992 tarihinde de sendika üyesi olmuş ve 2.8.2004 tarihinde sendika üyeliğinden istifa etmiştir. Mahkemece hükme esas alına bilirkişi raporunda 15.1.1998 tarihindeki ücreti ilgili bakanlığın olurları ile 3.70TL olarak belirlendiğinden bahisle toplu iş sözleşmesi ücret artışlarını bu ücrete uygulamış ve ücret farkı ile ikramiye ve ilave tediye farkları hesaplanmıştır.
İstek konusu dönemde işyerinde 1.1.1997-31.12.1998 tarihleri arasında yürürlükte olan 11. dönem toplu iş sözleşmesi yürürlükte olup, davacının aynı toplu iş sözleşmesinin 40/ IV maddesi hükmüne göre çalıştığı taraflar arasında tartışmasızdır. Anılan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmünde, “Bölgelerin istihdam şartlarına veya iş icap ve zaruretlerine göre Ek/1-b cetvelinde belirlenen işe giriş ücretleri ile işçi bulmak mümkün olmadığından işverenin olurunu almak kaydıyla daha yüksek günlük ücretle işçi alınabilir. Şu kadar ki, bu madde hükümlerine göre yapılacak ücret zamları, bu işçilerin almakta olduğu ücret üzerine uygulanmayıp, pozisyonuna göre Ek/1-b cetvelinde gösterilen işe giriş ücreti üzerine yapılır” şeklinde kurala yer verilmiştir. Davacı işçinin anılan hükme göre işe alındığı ve sendikaya üyeliği işverene bildirildiği halde toplu iş sözleşmesinin Ek/1-b maddesi yerine daha
yüksek ücret ödendiği anlaşılmaktadır. Şu hale göre 11. dönem toplu iş sözleşmesiyle sınırlı kalmak üzere anılan toplu iş sözleşmesinin 40/ IV hükmü uyarınca ücret artışları, almakta olduğu ücretleri yerine pozisyonu karşılığı ücretine uygulanmalıdır.
Davacı işçi, 1.1.1999 tarihinde yürürlüğe giren 12. dönem toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret artışının uygulanmadığını ileri sürmüştür. 12. dönem toplu iş sözleşmesinin 40/A maddesinde işçilerin günlük ücretlerinde bir iyileştirmeye gidilmiştir. Aynı hükümde iyileştirmenin üst sınırı olarak 4.666.667TL yevmiye öngörülmüştür. 12. dönem toplu iş sözleşmesinin 40/G maddesi hükmünde, “Bölgenin istihdam şartları veya iş icap ve zaruretlerine göre Ek/ 1-b cetvelinde belirlenen işe giriş ücretleri ile işçi bulmak mümkün olmadığında işverenin olurunu almak kaydıyla daha yüksek günlük ücretle işçi alınabilir. İş verimini ve barışını etkileyecek şekilde ücret taktiri yapılamaz. Ancak , bu şekilde belirlenen ücret emsali işçinin ücretini geçemez. Bu işçiler işe girdikleri dönemin ücret zammından ayrıca yararlanamazlar. Müteakip dönemlerin ücret zammından yararlanırlar” şeklinde kurala yer verilerek 11. dönemdeki uygulamaya devam olunmuştur. Davacının 12. dönem toplu iş sözleşmesinin yürürlükte kaldığı 1.1.1999 – 31.12.2000 tarihleri arasında 1.7.2000 tarihine kadar toplu iş sözleşmesi hükümleri yerine, davalı bakanlık tarafından belirlenen ve daha yüksek olan ücretlere göre ödeme yapıldığı dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 1.7.2000 tarihinden sonra davalı bakanlık yevmiye belirlemesi yoluna gitmemiş ve davacı işçiye toplu iş sözleşmesi uyarınca alması gereken yevmiye ödenmeye başlanmıştır.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, 1.1.1997 tarihinde uygulanması gereken ücret artışının hangi yevmiyeye yapılması gerektiği ve buna göre toplu iş sözleşmesine göre anılan tarihte alması gereken yevmiyenin bakanlık tarafından belirlenen ücretlerin üzerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 11. dönem toplu iş sözleşmesinin 40/IV maddesi hükmüne göre de, ücret artışları işçinin bakanlık tarafından belirlenen yüksek ücretlerine değil, toplu iş sözleşmesine göre hak kazanılan ücretlerine uygulanmalıdır. Bu itibarla 12. dönem toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği 1.1.1999 tarihinde davacının yevmiyesi ilgili sözleşmenin 40/A maddesine göre belirlenmeli ve 40/B maddesine ücret artışları uygulanmalıdır. Artışların, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücret yerine bakanlık tarafından taktir edilen daha yüksek yevmiyeye uygulanması doğru olamaz. Anılan ücret artışlarının bakanlıkça belirlenen yüksek ücrete uygulanması suretiyle fark isteklere hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Bununla birlikte, 12. dönem toplu iş sözleşmesinin 40/G maddesinde, “ Bu işçiler işe girdikleri dönemin ücret zamlarından yararlanamazlar. Müteakip dönemlerin ücret zamlarından yararlanırlar” şeklinde kurala yer verilmiş olmakla anılan hüküm bir değerlendirmeye tabi tutularak hesaplamaya gidilmelidir. 12. dönem toplu iş sözleşmesinin 40. maddesinin C,D,E maddeleri ile takip eden toplu iş sözleşmeleri yönünden hesaplama yapılarak, ücretlerin eksik ödenip ödenmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Gerekirse aynı bilirkişi ya da farklı bir bilirkişiden rapor alınmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.