17. Ceza Dairesi 2018/2681 E. , 2018/12221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükmün sanığın yokluğunda verildiği, sanığın duruşmada beyan ettiği adresten farklı bir adrese gerekçeli kararın tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine mahkemece “MERNİS ADRESİ” şerhiyle 23.07.2014 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, sanığın temyiz etmemesi üzerine 04.09.2014 tarihinde mahkemece kesinleştirme yapıldığı, sanık tarafından 13.07.2017 tarihinde yeniden yargılanma talebinde bulunulduğu, mahkemece talebin 20.07.2017 tarihinde reddedildiği, kararın 24.07.2014 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, sanığın 25.07.2017 tarihli dilekçesi ile bu 20.07.2017 tarihli karara itiraz ve hüküm kendisine tebliğ edilmediğinden eski hale getirme talebinde bulunduğu, bunun üzerine itirazı incelemeye yetkili merci olan Sinop Ağır Ceza Mahkemesi’nce 02.08.2017 tarihinde itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, bu red kararının da 04.08.2017 tarihinde sanığa tebliğ edildiği ve nihayet sanığın yeniden 23.02.2018 tarihinde kanun yararına bozma ve lehe kanun hükümlerinin uygulanması talebiyle dilekçe göndermesiyle dosyanın Yargıtay ilgili dairesine gönderildiği, Ceza Genel Kurulu"nun 2011/274-300 27/11/2010 tarih; 06/12/2008 gün 144-234, 23/09/1974 gün 224-408 ve 16/04/1973 gün 213-345 sayılı kararı doğrultusunda, sanığın taleplerinin eski hale getirme niteliğinde olduğu ve eski hale getirme konusunda karar verme yetkisinin Yargıtay’da olduğu gözetilmeden mahkemece ret kararı verilmiş ise de, mahkemenin 20.07.2017 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu ve sanığın yokluğunda verilen kararın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesine göre öncelikle kovuşturma aşamasındaki ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine tebliğe çıkartılması gerekirken, farklı bir adrese çıkarıldığı ve iade olduğu bunun üzerine yine sanığın son bildirdiği adresten farklı olan MERNİS adresine gerekçeli kararın tebliğe çıkarıldığı, bu adreste de sanığın bulunamadığından bahisle tebligat muhtara teslim edilerek Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre usulsüz şekilde tebligat yapıldığı ancak bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligatlar bulunmadığı halde doğrudan “Mernis Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı sanığın öğrenme üzerine verdiği 13.07.2017 tarihli eski hale getirme talebinin kabulü ile öğrenme üzerine sanığın temyiz isteği yasal süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
Hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden ve hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00TL"den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz talebi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.