Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/367 Esas 2014/4307 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/367
Karar No: 2014/4307
Karar Tarihi: 04.06.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/367 Esas 2014/4307 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/367 E.  ,  2014/4307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/06/2013
    NUMARASI : 2010/175-2013/273

    -KARAR-
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 559. maddesi "Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar.
    Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar.
    Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler." hükmünü, aynı Yasa"nın 640. maddesi "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
    Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
    Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
    Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır.
    Bir mirasçı ödemeden aciz halinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler." hükmünü içermektedir. Bu düzenlemeler göstermektedir ki, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir.
    Miras ortaklığını oluşturan mirasçılar, terekedeki malvarlığı değerleri üzerinde elbirliği halinde mülkiyet hükümleri gereğince malik oldukları için, kural olarak tek başlarına veya birkaçı birlikte hareketle terekeye dahil hakkın biri üzerinde tasarrufta bulunamazlar.
    Tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için HMK"nın 59. ve 60. madde hükümleri uyarınca birlikte dava açmaları, dava açmayan mirasçılar varsa davaya dahil edilmeleri, asıl olarak katılmaları ve davaya onaylarının alınması ya da davayı açan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri, bunlar sağlanamazsa TMK’nın 640. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanması ve davanın onun katılımı ile sürdürülmesi gerekir.
    Bu durumda mahkemece davacı mirasçısı K.. Ş.. tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile işbu geri çevirme kararının K.. Ş.. dışındaki davacı mirasçılarına tebliği ile, sunulan temyiz dilekçesine muvafakat verip vermediklerinin sorulması, muvafakat veriyorlarsa bu konudaki yazılı dilekçelerinin usulüne uygun kimlik tespiti yapılarak davalılar vekilleri ile davalı S.. K.."e tebliği, aksi halde hükmü temyiz eden davacı mirasçısı K.. Ş.."e terekeye temsilci tayini kararı sunulması için süre ve yetki verilmesi, bu konuda karar alınırsa dosya içerisine konulması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.