Yağmaya teşebbüs - tehdit - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/3006 Esas 2020/877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3006
Karar No: 2020/877
Karar Tarihi: 26.02.2020

Yağmaya teşebbüs - tehdit - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/3006 Esas 2020/877 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, yağmaya teşebbüs suçundan beraat ederken, tehdit suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verildi. Kararın temyiz edilmesi üzerine, açıklanması geri bırakılma kararının itiraz yoluyla değiştirilebileceği ve temyiz olanağının bulunmadığı belirtildi. Ancak, sanıkların, katılanların şikayeti üzerine hakkında beraat kararı verildiği yağma suçu ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesinde, belirsizlikler bulunduğu için dosyanın yeniden incelenmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi 12. fıkrasıdır.
6. Ceza Dairesi         2017/3006 E.  ,  2020/877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağmaya teşebbüs, tehdit
    HÜKÜM : Beraat, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı katılanlar İsmet ve ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi 12. fıkrası uyarınca itiraz yoluna tabi olup temyizi olanaklı bulunmadığından mahkemesince her zaman muktezaya bağlanması mümkün görülmekle, bu yöndeki vaki talebi inceleme dışı bırakılarak;
    Katılanlar vekilinin; sanık ... hakkında yağmaya teşebbüs suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Katılanlar İsmet ve ...’nün 11.12.2014 tarihinde Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına müraacat edip, aralarında herhangi bir alacak-borç ilişkisi bulunmayan sanıklar ... ve ...’un, kendilerinden 500.000 TL para talep edip, verilmediği takdirde öldürülmekle tehdit edildiklerini, 20.11.2014 tarihinde katılan ...’nün işyerine gelen kimliği belirsiz üç kişinin "Babanın bize 500.000 TL borcu var, bizi buraya ... ve ... gönderdi, parayı tatlılıkla ver, vermezsen sonucuna katlanırsın" şeklinde tehditte bulunarak ayrıldıklarını belirtip, şikayetçi oldukları, sanık ...’nin aşamalardaki savunmasında; katılan ... ile telefonda görüştüğünü kabul edip, herhangi bir tehdit veya hakarette bulunmadığını, katılanlar ile aralarında alacak davası bulunduğunu beyan ettiği, diğer sanık ...’un aşamalardaki savunmasında; katılanlar ile aralarında daha önceden vefat eden kayınpederi ...’nin 500.000 TL ve kendisinin hurda cam satması nedeniyle 280.000 TL alacağı olduğundan dolayı husumet bulunduğunu, babasının bu alacağa yönelik senetleri tahsil etmek amacıyla İstanbul 1. İcra Dairesi’nde icra takibi yaptığını, durumları kötü olduğundan icra takibini durdurduğunu, bu parayı tahsil etmek amacıyla katılanlar ile görüştüğünü ve işi çözmek amacıyla aracı gönderdiğini ifade ettiği, katılan ...’nün ise; kardeşi ... ile aralarında üç milyon liralık geçmişe dayalı alacak davası bulunduğunu, kardeşinin sanıklar aracılığıyla parayı tahsil etmek istediğini, yıllar öncesinde sanık ...’un babasına hatır çeki verdiğini, bu parayı icra kanalıyla avukata ödediğini beyan ettiği anlaşılan ve tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada ortaya çıkan duraksamalar dikkate alındığında;
    Öncelikle;
    1-Sanık ...’nin beyanında ileri sürdüğü gibi katılanlar ile aralarında herhangi bir alacak davası bulunup bulunmadığı araştırılıp,
    2-Sanık ...’un beyanında geçen icra takinin nereye, ne zaman, hangi nedenle yapıldığı belirlenip,
    3-Katılan ...’nün iddiasına göre kardeşi ...’nün mahkeme huzurunda ayrıntılı beyanı alınıp, sanıklar ile katılanlar arasında hukuken korunan bir alacak-borç ilişkisinin varolup, varolmadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra, sonucuna göre sanık ...’nin hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik soruşturma ile yetinilip, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.