Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/118
Karar No: 2019/1452
Karar Tarihi: 14.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/118 Esas 2019/1452 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemidir. İcra Hukuk Mahkemesi, takip tarihi ve alacağın tahsilinin talep edildiği dönemler itibariyle kira ilişkisinin olmadığı gerekçesiyle davacının taleplerini reddetmiştir. Davacı, karara istinaf yoluna başvurmuş fakat istinaf istemi süre yönünden reddedilmiştir. Temyizde, istinaf başvurunun süre yönünden kabul edilmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363 ve 364. maddelerinde yer alan tefhim kavramı, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal olarak anlaşılmalıdır.
8. Hukuk Dairesi         2019/118 E.  ,  2019/1452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. ... Mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin takip tarihi ve alacağın tahsilinin talep edildiği dönemler itibariyle kira ilişkisi olmadığı, İİK"nin 269. maddesinde düzenlenen takip şekli ile kiralananın tahliyesi ve alacak isteminde bulunulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının taleplerinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf istemine konu kararın davacı vekiline 27.03.2018 tarihli celsede tefhim edildiği, kararın 14.05.2018 tarihinde istinaf edildiği, istinaf dilekçesinin İİK"nin 363/1-son cümlesindeki tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on günlük yasal sürenin son günü olan 06.04.2018 tarihinden sonra verilmiş olmakla istinaf isteminin süre yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nin 321/2. maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar.
    2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 363 ve 364. maddelerinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur.
    Bu açıklamalar doğrultusunda 27.03.2018 tarihinde hükmün tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilememesi nedeniyle, istinaf süresinin tebliğden itibaren başladığının kabulünün gerektiği, somut olayda; gerekçeli kararın davacı tarafa 02.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 14.05.2018 tarihinde kararı istinaf ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince, 10 günlük istinaf başvuru süresi geçtikten sonra istinaf dilekçesi verildiğinden bahisle istinaf başvurusunun süreden reddine karar verildiği, davalının Bölge Adliye Mahkemesinin iş bu kararını süresi içerisinde 14.11.2018 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmıştır.
    Davacı tarafça karara karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurulduğu açıktır. Bu durumda; Bölge Adliye Mahkemesinin karara karşı süresinde istinaf yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine ilişkin kararı doğru değildir. Belirtilen sebeple; davacının istinaf başvurusunun süresinde kabul edilip, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken başvurunun süre nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK"nin 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi