Esas No: 2015/15094
Karar No: 2016/372
Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15094 Esas 2016/372 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/10/2014 tarih ve 2007/533-2014/690 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davanın davacısı vekili, müvekkilinin davalılardan .... ile yaptığı 26.1.2004 tarihli kira sözleşmesiyle kendisine ait çekici ve römorku bu şirkete kiraladığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca aylık 10.000,00 TL ile navlun bedelinin %10"u haricinde kalan kısımdan masraflar haricinde kalan bedelin müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalılardan ...."nin davalılardan ... ile 27.4.2007 tarihli bir taşıma sözleşmesi imzaladığını, söz konusu sözleşmede taşınacak yükün kuru yük olduğuna dair beyanda bulunduğunu, üst taşıyıcı durumundaki ...."nın da alt taşıyıcı olarak davalı .... ve ... ile aynı tarihli taşıma sözleşmesi imzaladığını, bu taşıma sözleşmeleri uyarınca davalı ... "ye ait yükün Almaata"ya taşınma işinin müvekkiline ait aynı zamanda müvekkilinin oğlunun sürücülüğünü yaptığı çekici ve römork ile yapıldığını, bu taşıma sırasında 20.5.2007 tarihinde aracın Kazakistan"da seyir halinde bulunduğu sırada yandığını, söz konusu yangın nedeniyle müvekkiline ait çekici ve römorkun yükle birlikte tamamen yandığını, Kazakistan"da bulunan yetkili mercilerce verilen raporda meydana gelen yangının taşınan yükten kaynaklandığının belirtildiğini, davalıların taşınan yüke ilişkin yanıltıcı bilgi vermeleri ve yükün güvenli bir biçimde taşınmasına ilişkin gerekli önlemleri almamaları sonucunda müvekkilinin zararına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla çekici ve römorkun bedeli ve müvekkilinin kazanç kaybına binaen 10.000,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 1.2.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini zarar gören çekici nedeniyle 8.000,00 TL"den 42.000,00 TL"ye, römork bakımından 1.000,00 TL"den 11.000,00 TL"ye kazanç kaybı bakımından 1.000,00 TL"den 20.000,00 TL"ye yükselterek toplamda 73.000,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkiline bu davada husumet yöneltilemeyeceğini, somut olayda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, taşınan yükün nevinin taşıyan tarafından yükleme esnasında öğrenildiğini, yangının yükün taşınması sırasında gerekli tedbirlerin alınmamasından kaynaklandığını, hasarlı araç nedeniyle elde edilen bedelin zarardan düşülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiş, davacının ıslah talebi sonrasında ıslah edilen kesim yönünden zamanaşımı def"inde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkilinin yaptığı taşıma sözleşmesi sırasında taşınacak yükün kuru yük olarak bildirildiğini, müvekkiline yükün yanıcı madde olduğuna dair bilgi verilmediğini, yangının araçta taşınan yükün nevinden kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu römorkun sicil kayıtlarından anlaşıldığı üzere müvekkiline ait olduğunu, davacı ile yapılan sözleşmeye rağmen davacıya iş başı ödeme yapıldığını, davacıya ait aracın davalının oğlu tarafından kullanıldığını, meydana gelen olayda davacının oğlu olan araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu, araç sürücüsünün müvekkilinin çalışanı olmadığını, savunarak davanın reddini istemiş, davacının ıslah talebi sonrasında ıslah edilen kesim yönünden zamanaşımı def"inde bulunmuştur.
Birleşen davanın davacısı .... vekili, müvekkili ile davalı ... arasında üst taşıyıcı olarak taşıma sözleşmesi imzalandığını, davalının taşımaya konu müvekkiline ait yükü alt taşıyıcı sıfatıyla diğer davalı .... "ye taşıttığını, diğer davalı ... şirketinin davalı ... şirketinin sigortacısı olduğunu, müvekkiline ait yükün ...."ya taşınması sırasında araçta meydana gelen yangın nedeniyle tamamen zayi olduğunu, yangının taşıyan sıfatındaki şirketlerin kusurlarından ileri geldiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 Euro"nun kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... vekili, sigortalı yükün yanlış yüklemesi, istiflenmesi ve hatalı ambalajlanmasından kaynaklı yangın nedeniyle oluşan hasarın teminat haricinde kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacı şirket ile yapılan taşıma sözleşmesi sırasında taşınan yükün İMKOSUZ olarak beyan edildiğini, ancak yükün yanıcı maddeden oluşması nedeniyle hasarın meydana geldiğinin belirlendiğini, yükün niteliğine ilişkin yanıltıcı bilgi veren davacının hasardan sorumlu olduğunu, taşımanın CMR hükümlerine tabi olması nedeniyle
müvekkilinin sınırlı sorumluluğunun bulunduğunu, davacının CMR hükümleri uyarınca faiz isteyebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı .... vekili, taşınan yükte meydana gelen hasarın bizzat yükün sahibi olan davacının yüke ilişkin gerekli uyarıları yapmaması ve bilgileri vermemesinden kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; mahkemece yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporları alındığı, raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek üzere alınan 12.5.2014 tarihli raporun hükme esas alınır nitelikte bulunduğu, somut olayda Türkiye"den Kazakistan"a taşınan malların taşıma sırasında çıkan yangın nedeniyle çekici ve römork ile birlikte yanarak zayi olduğu, alınan bilirkişi raporları uyarınca çıkan yangın nedeniyle yükün sahibi ...."nin %95 oranında, yükleme ve istifleme sırasında gerekli önlemlerin alınması hususunda çekince koymayan taşıyıcıların da %5 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, asıl davada davacının ıslah talebine karşı davalı ... tarafından zamanaşımı def"inde bulunulduğu, CMR"nin 32. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, ıslah tarihi itibariyle bu davalı yönünden zamanaşımının gerçekleştiği, birleşen dava yönünden, taşıyan davalıların kusurunun %5 oranına tekabül ettiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüyle çekici zararı olan 42.000,00 TL"nin (... yönünden 2.100,00 TL, .... yönünden 1.000,00 TL sorumlu olmaları kaydıyla) 25.5.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazanç kaybı yönünden 1.000,00 TL"den ...., 500,01 TL"den ..., 500,01 TL"den ... sorumlu olmak kaydıyla 2002,02 TL"nin davalılardan 25.5.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair istemin reddine, birleşen davada 30.040,80 Euro"nun 25.5.2007 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve asıl dava yönünden dava konusu yapılan çekicinin mahkemece belirlenen bedelinde, davacının kazanç kaybının hesap yönteminde ve davacının römork bedeline ilişkin talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığının, birleşen dava yönünden de hasarın davalı .... tarafından düzenlenen poliçe kapsamında kaldığının anlaşılmasına göre, asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalısı .... vekillerinin bu yönlere ilişkin tüm temyiz itirazarının reddi gerekmiştir.
2- Asıl dava, davacıya ait çekicinin taşıma sırasında çıkan yangın nedeniyle tamamen zayi olmasından kaynaklı çekici bedelinin tazmini ve çekicinin kullanılamamasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı ile davalılardan .... arasında 26.1.2004 tarihli sözleşme yapıldığı bu sözleşme uyarınca davacıya ait çekicinin davalı şirkete kiralandığı, kiralanan çekicinin davalılardan ...."ye ait yükün taşınması sırasında araçta çıkan yangın nedeniyle zayi olduğu, yangının taşınan yükten kaynaklandığı hususu tartışmasızdır. Uyuşmazlık konusu olayda öncelikle davalıların hangi sebeplerle sorumlu olup olmadıklarının belirlenmesi, bu belirleme uyarınca ıslah, zamanaşımı defi ve tazminatın tahsil şeklinin karara bağlanması gereklidir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Asıl davanın davacısı ile davalılardan .... arasında sözleşmeye tabi bir ilişki bulunmamakta olup, davalı ... taşınan yüke ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunarak taşıyanı yükün meydana getirebileceği tehlikelere karşı uyarmaması ve taşınan yükün de davacının zararına sebebiyet vermesi nedeniyle davacıya karşı haksız fiil hükümleri uyarınca sorumludur. Bunun yanında asıl davanın davacısı ile davalı .... arasında sözleşme ilişkisi mevcuttur. Uyuşmazlığın bu davalıya ilişkin bölümü yönünden öncelikle sözleşme ilişkisinin niteliği bakımından adi kira mı, yoksa hasılat kirası mı olduğunun değerlendirilmesi gereklidir. Taraflar arasında ilişki her halükarda kira ilişkisi sayılacağından bu ilişki uyarınca kiralayanın kiralananı kira süresi sonunda iade etme ve özenle muhafaza ve kullanma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülük sözleşme uyarınca taşınan yükün kontrolünü, yükten kaynaklanabilecek tehlikeleri önlemeyi de kapsamaktadır. Dosya kapsamından davalı .... "nin taşıma sözleşmesine konu yükün mahiyetini bilmesine rağmen yükün sebebiyet vereceği zararları önlemek için gerekli tedbirleri almadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davalı .... de kira sözleşmesi uyarınca davacının zararından sorumludur. Mahkemece, bu davalıların zarara ilişkin sorumlulukları açıklanan biçimde değerlendirilip ıslah edilen kısım yönünden davalılardan ....yanında diğer davalı .... "nin de zamanaşımı def"inde bulunduğu gözetilerek tazminat miktarın belirlenmesi gerekirken hatalı hukuki nitelendirme ve yetersiz bilirkişi raporları uyarınca yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı ... .... ve .... yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Öte yandan asıl davanın davacısı ile davalılardan ... arasında sözleşmeye dayalı bir ilişki bulunmamaktadır. Davalı ..."nın üst taşıyıcı sıfatıyla yükün sahibi olan ....ile alt taşıyıcı olan.... "ye aracılık ettiği anlaşılmaktadır. Davalı ... yükün yüklenmesine nezaret etmediği gibi, yüke ilişkin belgelerde ismi geçmeyen davalının yükün mahiyetine ilişkin bilgi sahibi olmadığının aksini ispata yarar nitelikte bir delil de bulunmamaktadır. Bu durum karşısında asıl davanın davacısı ile davalı ... arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, davalının haksız fiil hükümleri uyarınca sorumlu olmasını gerektirir bir hususun da dosya kapsamıyla ispat edilemediği gözetilmeksizin, hangi sebeple sorumlu tutulduğuna dair karar gerekçesinde bir değerlendirmeye yer verilmeksizin davalı ... aleyhine hüküm tesisi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
4- Asıl davanın davacısı vekili dava dilekçesinde, mahkemece hüküm altına alınacak tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. BK"nın 51. maddesine göre "Müteaddit kimseler muhtelif sebeplere (haksız muamele, akit, kanun) binaen mesul oldukları takdirde haklarında, birlikte bir zarar vukuuna sebebiyet veren kimseler hakkındaki hükümlere göre muamele olunur." Mahkemece bu yasal düzenleme uyarınca değişik hukuki sebeplerle sorumlu olduğu anlaşılan davalılar aleyhine hükmedilen tazminatın tümünün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken iç ilişkinin çözümünde dikkate alınacak kusur oranları gözetilmek suretiyle karar verilmesi de isabetsiz olup kararın bu nedenle asıl davanın davacısı yararına bozulması gerekmiştir.
5- Birleşen dava CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. CMR Konvansiyonu"nun 17. maddesi uyarınca taşıyıcı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Ancak, kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz. Somut olayda, gönderen ve yükün sahibi konumundaki ...."nin taşınan yükün nevine dair yanlış bilgi verdiği, taşıyıcıyı tehlikeli yük nedeniyle uyarmadığı anlaşılmakta olup bu nedenle hasarın oluşumuna kısmen de olsa kendi kusuruyla sebebiyet verdiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, dosya kapsamından alt taşıyıcı konumundaki ..... çalışanınca yükün görülerek teslim alındığı, yüke ilişkin belgelerde yükün nevinin açıkça belirtiltildiği, taşıyıcı tarafından bilinen bu duruma rağmen yükün kabul edildiği, yükten kaynaklanacak hasarın oluşumunu önlemek için yükleme ve istifleme sırasında gerekli önlemlerin alınmasının sağlanılmadığı, taşıma sırasında yükte sızıntı meydana gelmesine karşın bu duruma kayıtsız kalındığı anlaşılmakta olup bu durum karşısında mahkemece kusur oranlarının belirlenmesi yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamıyla örtüşmediği sonucuna varılmıştır. O halde mahkemece bu husus gözetilerek içerisinde taşıma hukukunda uzman bir bilirkişinin yer alacağı yeni bir bilirkişi heyetinden açıklanan hususlar doğrultusunda rapor alınıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken dosya kapsamıyla örtüşmeyen yetersiz bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle birleşen davanın davacısı yararına bozulması gerekmiştir.
6- Bozma sebep ve şekline göre temyiz eden taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davanın davacısı vekilinin, dava konusu yapılan çekicinin mahkemece belirlenen bedeline, kazanç kaybına ilişkin tazminatın hesap yöntemine ve römork bedeline ilişkin talebinin reddine, birleşen davanın davalısı .... vekilinin hasarın poliçe teminatı kapsamında kalmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davalıları .... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın asıl davanın davalıları .... yararına bozulmasına (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davalısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın asıl davanın davalısı ... yararına bozulmasına (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın asıl davanın davacısı yararına bozulmasına (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın birleşen davanın davacısı yararına bozulmasına (6)numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 275,74 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...den alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.