3. Ceza Dairesi 2017/16030 E. , 2017/14348 K.
"İçtihat Metni"
Basit yaralama suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.250,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2013 tarihli ve 2012/102 esas, 2013/68 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 29, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.250,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 53. maddesi uyarınca hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına ilişkin Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2017 tarihli ve 2016/666 esas, 2017/312 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 26.09.2017 tarih ve 2017/8240 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 06.10.2017 tarih ve 2017/55942 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; sanık hakkında, basit yaralama suçundan 1.250,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesi gereğince, adli para cezasına mahkumiyet halinde anılan maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2017 tarihli ve 2016/666 esas, 2017/312 sayılı kararı temyize tabi olduğu halde, yerel mahkeme hükmünde “kararın kesin nitelikte olduğu” belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/11/2010 gün ve 2010/5-237 esas, 2010/242 karar sayılı ilamında da, belirtildiği gibi kesin nitelikte adli para cezasının yanında bir güvenlik tedbiri olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53.maddesinin uygulanması nedeniyle kararın temyiz yeteneği bulunduğu halde, kesin nitelikte bulunduğunun gösterildiği hükümde, temyiz yasa yoluna başvuru imkanı mevcut olduğundan, yanılgılı uygulamayı gideren meşruhatlı çağrı kağıdı tebliğ edilmeden kararın kesinleşmeyeceği kabul edildiğinden, 5271 sayılı CMK"nin 309/1. maddesine göre, kesinleşmemiş kararlar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğinden, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 08.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.