19. Hukuk Dairesi 2019/2229 E. , 2019/4959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın ve birleşen (2008/447) davanın kabulüne, birleşen (2008/446) davanın kısmen kabulüne, birleşen (2008/448) davanın bir kısım davalılar yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından birleşen 2008/446 sayılı dosya yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili; davacının davalı ... Madencilik Kauçuk ve Plastik San ve Tic Ltd. Şti’nin T.Halk Bankası A.Ş. ... şubesinden kullandığı Kobi Ürün Geliştirme Tesis Kredisine kefalette bulunduğunu, 11.05.2005 tarihli kefalet taahahhütnamesinde müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla diğer borçlular ..., ..., ..., ... da kefil olduklarını, davalıların dava dışı bankaya kredi sözleşmesinden doğan taahhütlerini yerine getirmediklerini bu nedenle dava dışı banka tarafından borçlu şirkete, müşterek borçlu ve müteselsil kefiller ile ipotek verenlere ihtarname keşide edilerek kredi borcunun ödenmesinin talep edildiğini, ayrıca davalı şirketin kullanmış olduğu krediye davacının vermiş olduğu kefalet sebebiyle dava dışı bankanın davacıya başvurarak 299.460,03 YTL"lik meblağın ödenmesini talep ettiğini, davacının kefalet miktarını bankaya borçlu şirketin kefili sıfatıyla ödediğini, davacının alacağın teminatı olarak davalılar ... ve ..."ya ait taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ödenmeyen borç nedeniyle Şişli 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/5544 esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe davalıların itirazının haksız olduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptaline, %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Madencilik şirketi temsilcisi cevap dilekçesinde; davacının kefili olduğu kredi ilişkisinde kredi veren taraf olan Halk Bankası A.Ş. kredi sözleşmesine uygun biçimde davranmadığından borcun muaccel hale gelmemesine rağmen icra takibi yapıldığını, müeccel borcun muaccel olmadan kefil olan davacı tarafından ödenmesi sebebi ile davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilahare, davalılar vekili, davalı şirketin dava dışı Halk Bankası A.Ş."nden kredi kullandığını, davacı ..."nun bu kredinin % 50"sine garantör olarak kefil olduğunu, dava dışı bankanın krediyi usulsüz olarak kat ettiğini, mükerrer icra takiplerinin olduğunu, takiplere ilişkin itirazin iptali davalarının birleştirilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/446 esas sayılı dosyasında, davacı vekili, davacının kefalet miktarını dava dışı bankaya borçlu şirketin kefili sıfatıyla ödediğini, ödenmeyen borç nedeniyle Şişli 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/5542 sayılı dosyasında başlatılan takibe itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/447 esas sayılı dosyasında davacı vekili, davacının kefalet miktarını dava dışı bankaya borçlu şirketin kefili sıfatıyla ödediğini, Şişli 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/2880 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/448 esas sayılı dosyasında, davacı vekili, davacının kefalet miktarını dava dışı bankaya borçlu şirketin kefili sıfatıyla ödediğini, ödenmeyen borç nedeniyle Şişli 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/5545 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı banka tarafından, 217.500 YTL’nin davacının kefil olduğu borç için tahsil edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenmiş olan bilirkişi raporunda da bu tespitlerin teyit edildiği, davacının dava dışı bankaya garanti veren konumunda olarak 217.500 TL ödeme yaptığı, davalı kefillere karşı onlarla yaptığı kefalet sözleşmesinden doğan rücu hakkını kullandığı, bu durumda müteselsil kefil olan davalıların hepsinin davacıya karşı kefalet limiti içindeki borcun tamamından sorumlu olacakları gerekçesiyle, asıl davada davanın kabulü ile; davalıların Şişli 6.İcra Müdürlüğü’nün 2008/5544 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile, takibin 50.000,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren %28 oranında faiz yürütülmesi suretiyle (ve diğer takip dosyaları bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) devamına, hükmolunan miktarın %40’ı oranında hesaplanan 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 2) Birleşen 2008/446 esas sayılı dosyasında, davanın kısmen kabulü ile; Şişli 6.İcra Müdürlüğü’nün 2008/5542 esas sayılı takibin 217.500,00 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 7.088,33 TL faiz olmak üzere toplam 224.588,33 TL alacak miktarı üzerinden itirazların iptali ile; asıl alacağa takip tarihinden itibaren %29 oranında faiz yürütülmesi suretiyle takibin (davalılar ... Madencilik Kauçuk ve Plastik Sanayi ve Tic Ltd. Şti ile ..., ... ve ölü ... ile ölü Şükran mirasçıları sıfatıyla ... ve ... yönünden) ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerle karşılanamayan kısım için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, hükmolunan miktarın %40’ı oranında hesaplanan 89.835,33 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, mirası reddeden mirasçılar ... ve ... yönünden talebin bu nedenle reddine, 3) Birleşen 2008/447 esas sayılı dosya yönünden; davanın kabulü ile davalının Şişli 6.İcra Müdürlüğü’nün 2008/2880 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile, takibin 200.000,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren %28 oranında faiz yürütülmesi suretiyle (ve diğer takip dosyaları bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) devamına, hükmolunan miktarın %40’ı oranında hesaplanan 80.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4- Birleşen 2008/448 esas sayılı dosyasında; davalı ... Madencilik Kauçuk ve Plastik Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. ile ölü Şükran mirasçıları ... ve ... yönünden davanın kabulü ile; Şişli 6.İcra Müdürlüğü’nün 2008/5545 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline, takibin 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren %28 oranında faiz yürütülmesi suretiyle (ve diğer takip dosyaları bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) devamına, hükmolunan miktarın %40’ı oranında hesaplanan 40.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, mirası reddeden mirasçılar ... ve ... yönünden talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından birleşen 2008/446 esas sayılı dosya yönünden temyiz edilmiştir.
Temyize konu birleşen 2008/446 esas sayılı dosyasındaki dava kefalet garanti sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 20.11.2009 tarihli kefalet sözleşmesinin 5. maddesinde temerrüt faizi ile ilgili olarak “temerrüt tarihinden itibaren bankanın o gün itibarıyla ticari kredilere uyguladığı en yüksek temerrüt faizi oranı üzerinden hesap edilecek temerrüt faizi ödeneceği” kararlaştırılmış olup bilirkişi tarafından sözleşmenin bu hükmü uyarınca ilgili bankanın temerrüt tarihi itbarı ile ticari kredilere uyguladığı en yüksek temerrüt faizi oranı tespit edilerek temerrüt faizinin bu şekilde hesaplanması gerekirken sözleşmede hüküm bulunmadığı belirtilerek, avans faiz oranının uygulanması doğru görülmediği gibi dosya içerisinde bulunan 03.12.2007 tarihli Ankara 13. Noterliğine ait noterlik makbuzunda ihtarname masrafı olarak 270,47 TL’nin tahsil edildiği anlaşıldığından mahkemece ihtarname masrafının da hüküm altına alınmaması yerinde değildir. Birleşen 2008/446 esas sayılı davaya ilişkin hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin 2008/446 esas sayılı birleşen dosyanın temyizi talebinin kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.