1. Hukuk Dairesi 2014/9385 E. , 2016/1039 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, ıslah ile talep edilen kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.02.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl ve birleşen dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı ..., 298 ada 25 parsel sayılı taşınmazda davalı ve dava dışı kişilerle birlikte paydaş olduklarını, davalı ..."in ortağı ve yöneticisi olduğu şirketin merkezi olarak kullanmak suretiyle taşınmazın tamamını işgal ettiğini ileri sürerek asıl davada; 01.01.2006-31.12.2006 dönemine ilişkin 100.000,00TL ve birleşen davada; 01.01.2007-31.12.2007 dönemine ilişkin 100.000,00 TL ecrimisilin tahsilini istemiştir.
Davalı, tarafların kardeş olup aynı zamanda taşınmazı kullanan ..."nin ortağı olduklarını, dava konusu taşınmazı şirketin davacının bilgisi ve onayı ile kullandığını, intifadan men edilmediğini, taşınmaza yıllarca bakıp, iyileştirme masrafları yaptığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, ıslah ile talep edilen kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu 298 ada 25 parsel sayılı "altında dört dükkanı olan kargir işhanı" vasıflı taşınmazın 1/5"er paylarla davacı ..., davalı ... ve dava dışı ...ve... adlarına kayıtlı olduğu, ... ve müşterekleri adına ... ile ... arasında 01.01.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlenip dava konusu yerin şirkete işyeri olarak kiralandığı, davalının temyiz dilekçesine eklediği....Noterliğince düzenlenen 08.08.1991 tarihli vekâletname içeriğine göre; ... ..., ... ... ve ..."in işyerleri için yer kiralamaya, taşınmaz kiraya vermeye ve işletmeleri kiraya vermeye ve mukavele yapmaya davalı ..."e yetki verdikleri anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 691/1.maddesi ve 1955 tarihli, 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda pay ve paydaş çoğunluğu sağlanarak yapılan kira sözleşmeleri geçerlidir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz 01.01.2003 tarihli kira sözleşmesi ile davalı ... tarafından ... ve ... tarafından 26.01.2009 tarihinde şirkete, paylarına isabet eden kira bedellerinin ödenmesi için ihtarname keşide edilerek ..."in kiracılığı kabul edilmiştir. Böylece TMK 691/1.maddesinde ve belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararında öngörülen pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmıştır.
Her ne kadar, yargılama aşamasında ibraz edilmeyip temyiz aşamasında ibraz edilen delillere itibar edilmez ise de temyiz dilekçesine eklenen vekâletnameden ..."in diğer tüm paydaşların vekili sıfatıyla kira sözleşmesi yaptığı açıktır.
Hâl böyle olunca, taşınmazın paydaşları ecrimisil değil, kira bedelinden paylarına isabet eden tutarı isteyebilecekleri gözetilerek ecrimisil isteği ile açılan eldeki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.