9. Hukuk Dairesi 2021/2960 E. , 2021/7152 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalılara ait işyerinde çalıştığını, davalılar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, beyanla kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 10.12.2019 tarih, 2017/26029 esas, 2019/22901 karar sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının çalışma süresinin tespiti ve bu sürenin kesintili olup olmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bozma öncesi karar, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince “Mahkemece davacının değişen alt işverenler bünyesinde 26/07/2004-30/09/2014 tarihleri arasında 10 yıl 2 ay 4 gün kesintisiz çalıştığı kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 26/07/2004 - 05/05/2007 tarihleri arasında 1029539, 10/01/2008 - 30/09/2010 tarihleri arasında 1038466, 01/10/2010 - 30/09/2014 tarihleri arasında 10338778 ve 000001 sicil numaralı işyerlerinde çalıştığı, son işten ayrılma bildirgesinin davalı ... İnş. ve Tic. A.Ş. tarafından verildiği, diğer şirketlere ait bilgilerin ise dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili, diğer davalı ile Kurum arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 2008 yılında yapıldığını ileri sürmüş olup, dosyada sadece 16/01/2008 tarihli hizmet alım sözleşmesi mevcuttur. Mahkemece uyuşmazlık konusu döneme ait tüm hizmet alım sözleşmeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları eksiksiz olarak dosyaya getirtilerek, davacının tüm çalışmasının asıl işveren bünyesinde geçip geçmediği yöntemince belirlenmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
Ayrıca hizmet döküm cetveline göre davacının 05/05/2007 – 10/01/2008 tarihleri arasında sigortalı çalışması görülmemektedir. Mahkemece bu yönden herhangi bir araştırma yapılmadan çalışma süresinin kesintisiz kabul edilmesi de yerinde değildir. Davacı tanığı Muhtar, işyerinde 2007 -2008 yıllarında fiili çalışma yapılmadığını ifade etmiş, tanık ... ise “2014 yılı 9. Ayına kadar bu çalışmamız aralıksız devam etti, ihale arası dönemde 3 ay kadar ara dışında çalışma kesintiye uğramadı” şeklindeki beyanda bulunmuştur. Eksik Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, hizmet alım sözleşmeleri ile davacının çalışma süresine ilişkin tüm kayıt ve belgeler dosyaya getirtildikten sonra, tanık anlatımları ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek, öncelikle davacının davalı asıl işveren bünyesindeki çalışma süresi belirlenmeli, ayrıca çalışmanın süresinin kesintisiz olup olmadığı konusunda bir karar verilmelidir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay’ın bozma kararına uyulduğunda, mahkemece bozma doğrultusunda araştırma yapılması zorunlu hale gelir. Somut olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları getirtilmiş, kayıtlara göre davacının çalıştığı 1029539, 1038466, 1038778 sicil numaralı işyerlerinin davalı ... Tic. A.Ş"ye ait olduğu belirlendiğinden davacının çalışması süresinde bir değişiklik bulunmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Ancak bozma kararında da işaret edildiği gibi, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 26/07/2004-05/05/2007 tarihleri arasında 1029539, 10/01/2008-30/09/2010 tarihleri arasında 1038466, 01/10/2010-30/09/2014 tarihleri arasında 10338778 ve 000001 sicil numaralı işyerlerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Kayıtlara göre davacının çalışma süresi kesintilidir. Ayrıca davalı kurum, ... İnşaat Ticaret A.Ş. ile 2008 yılında sözleşme aktedildiğini savunmaktadır. Bozma sonrası celbedilen Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları arasında 2007 ve 2008 yıllarına ait işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri mevcut değildir. Davacının 26/07/2004-30/09/2014 tarihleri arasındaki çalışmalarının tamamına isabet eden alacaklardan davalı ... Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olduğuna karar verilebilmesi için, çalışılan işverenler ile davalı Kurum arasında bir bağ kurulması gerektiği açıktır. Her ne kadar davacının çalıştığı işyerlerinin davalı ... Şirketine ait olduğu belirlenmiş ise de, öncelikle bu işyerlerinin diğer davalıya karşı üstlenilen iş kapsamındaki işyerlerinden olup olmadığı belirlenmelidir. Belirtilmesi gereken bir diğer husus ise, davacının tüm çalışmalarının ... İnşaat Ticaret A.Ş."ye ait işyerlerinde geçmiş olması, çalışmanın kesintisiz olarak kabulü için yeterli değildir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına yansıyan çalışma kesintili olup, bozma kararında özellikle tanık anlatımları ve diğer tüm deliller dikkate alınarak bu konuda bir değerlendirme yapılması gerektiği ifade edildiği halde, mahkemece bozmaya uygun inceleme yapılmadığı görülmektedir.
Belirtilen sebeplerle öncelikle, yukarıda işaret edilen eksiklikler tamamlanarak davacının uyuşmazlık konusu dönemdeki çalışmasının tamamının davalı Kurum bünyesinde geçip geçmediği netleştirilmeli, çalışmanın kesintisiz olup olmadığı dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilerek açıklığa kavuşturulmalı, oluşacak sonuca göre davacının talepleri hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.