Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6951 Esas 2019/10088 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6951
Karar No: 2019/10088
Karar Tarihi: 16.10.2019

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6951 Esas 2019/10088 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/6951 E.  ,  2019/10088 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Düşme

    Dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen düşme kararına ilişkin hükümler, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Her ne kadar katılan, kendisine tebliğ edilen hükümleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra temyiz etmiş ise de, hükümde Mahkeme tarafından temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilerek katılanın yanıltıldığı, bu nedenle, katılanın bu yanıltmadan yararlanarak hükümleri süresinde temyiz ettiği kabul edilerek yapılan incelemede;
    Suç tarihinin, aynı zamanda 2009 yılı mart ayı olması karşısında, gerekçeli kararda sadece “01/06/2006" tarihinin suç tarihi olarak yazılması mahallinde eklenebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
    1-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    23. Ceza Dairesinin bozma ilamından sonra mahkemece dosyanın uzlaştırıcıya tevdi edildiği, ilk uzlaştırma teklifinin yapıldığı 05/03/2008 tarihi ile uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporunun uzlaştırma bürosuna verildiği tarih olan 06/04/2018 tarihleri arasında Ceza Muhakemesi Uzlaştırma Yönetmeliğinin 34. maddesi uyarınca 1 ay 1 günlük zamanaşımı süresinin durduğu, hüküm tarihinde zamanaşımı süresi dolmamış ise de duran süre de gözetilerek yapılan temyiz incelemesinde; dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezalarının türleri ve üst sınırları itibariyle tabi olduğu TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup,katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    2-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    İddianame anlatımında; suç tarihi 2006 yılı olan sanığın diğer sanık ... ile birlikte katılanı Ankara Karayolları Bölge Müdürlüğü"nden aldıkları işçi tulumu yapım ihalesinin taşeronluğunu vereceklerini söyleyip 18.500 TL dolandırdıklarına dair eylem dışında, sanık ... hakkında ayrıca Çankırı ili ... ilçesi Yüklü Beldesi Belediye Başkanı seçilmesi üzerine, 2009 yılı Mart ayında katılana belediye içinde işler vereceğini vaat ettiği ayrıca katılandan 30.000 TL aldığının iddia edildiği somut olayda; kamu görevlisi olan sanığın, görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla ikna ederek menfaat temin etmesi şeklindeki eyleminin TCK"nin 250/2. maddesinde düzenlenen "ikna suretiyle irtikap" suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.