11. Hukuk Dairesi 2015/15431 E. , 2016/350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/02/2015 tarih ve 2015/387-2015/387 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkili banka ile asıl borçlu .... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer borçluların ise bu sözleşmeye müteselsil kefalet verdiklerini, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, hesabın kat edilmesiyle birlikte borcun muaccel hale geldiğini, ayrıca asıl borçlunun borca ilişkin 3.325.000,00 TL ipoteğinin bulunduğunu ileri sürerek asıl borçlu yönünden 426.530,84 TL üzerinden ve diğer borçlular yönünden 3.751.530,84 TL üzerinden borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece dosya üzerinden yapılan incelemeye göre; borcun 3.325.000,00 TL kısmının ipotekle temin edildiği, ipoteğin müteselsil kefil ... tarafından verildiği gerekçesiyle asıl borçlu .... ve ... yönünden toplam ipotek bedellerinin talep edilen miktara mahsubundan kalan 426.530,84 TL üzerinden, diğer borçlular yönünden ise 3.751.530,84 TL üzerinden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.
Talep, genel kredi sözleşmesine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece, alacak rehinle temin edildiğinden asıl borçlu .... ve müteselsil kefil ... yönünden toplam ipotek bedellerinin talep edilen miktara mahsubundan kalan miktar üzerinden, diğer borçlular yönünden ise tüm borç miktarı üzerinden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İİK"nın 257/1. maddesi hükmü gereğince, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK"nın 45. maddesine göre, asıl alacağın borçlusu tarafından alacağı temin etmek üzere rehin verilmiş olması halinde bu alacağa ilişkin olarak rehne başvurulmadan, ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün olmamakla birlikte, TBK"nın 586. maddesi uyarınca, müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden kefil oldukları miktar için ayrıca kefaletin rehinle teminatı söz konusu değilse bu kişiler hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. Ancak, somut olayda ipotek belgelerinin incelenmesinde genel kredi sözleşmesi için müteselsil kefil ... tarafından verilen ipoteğin asıl borçlu şirketin bankaya olan borçlarından dolayı verildiği, müteselsil kefil ..."ın kefalet borcu için tesis edilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece, müteselsil kefil ... hakkındaki ihtiyati haciz talebinin tümüyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ... yönünden ipotek bedelleri düşülerek ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.