Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/10826 Esas 2018/8956 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10826
Karar No: 2018/8956
Karar Tarihi: 05.11.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/10826 Esas 2018/8956 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/10826 E.  ,  2018/8956 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Asıl ve birleşen davalar, 04.11.2006 tarihinde meydana gelen iş kazasında sürekli işgöremezlik durumuna giren....... adlı sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan masraf ve ödemelerin davalı işveren ile 3. kişiden tahsili istemidir.
    Aynı mahkemenin 2016/35 esas sırasında kayıtlı davada birleştirme kararı verilerek yargılamanın 2016/18 esas sayılı asıl dava üzerinden yürütülerek karar verilmiş, davalı ... “taraf teşkili sağlanmaksızın ve savunma hakkı kıstlanarak yargılamanın yürütüldüğünü” belirterek kararı temyiz etmiştir.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Hukuki dinlenilme hakkı olarak bilinen ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan, davetin ve bunun yazılı şeklinin, davadaki önemi büyüktür. Asıl olan, tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile, mutlaka duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi, ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hallerde; açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir. Değinilen işlemleri nedeniyle tebligat, bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir.
    Somut olayda; asıl ve birleşen da
    lmeden ilk duruşmada karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece asıl dava dilekçesinin ve duruşma gününün davalı ..."a yöntemince tebliği ile taraf teşkili sağlanmadan, davalının delilleri tespit edilmeden ve savunma hakkı ortadan kaldırılarak davanın esasına girilip hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, sair hususlar incelenmeksizin davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 05.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    ......

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.