Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15371 Esas 2016/346 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15371
Karar No: 2016/346
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15371 Esas 2016/346 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15371 E.  ,  2016/346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Tüketici Mahkemesi’nce verilen 07/05/2015 tarih ve 2015/265-2015/546 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı; davalı şirkete kâr payı kazanmak için internet üzerinden 27.01.2015 tarihli sözleşme ile üye olduğunu ve üyelik karşılığında 4.500,00 TL"nin alındığını, ancak davalı şirketin alınan bedel karşılığında kendisine tatil paketi gönderdiğini, yaptığı araştırmalar sonrasında bu sistemin yeni bir saadet zinciri olduğunu öğrendiğini, bu sebeple şirket ile yaptığı sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek sözleşmenin feshini ve 4.500,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili tarafından davacıya internet üzerinden 27.01.2015 tarihinde 4.450,00 TL bedelle “...” konaklama ürünü satıldığını, davacının cayma hakkını yasal süre içerisinde kullanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici tarafından yapılan bir işleme ilişkin olmadığı, davacının davalı şirkete üye olduğunu ileri sürdüğü ve kâr hesabı ile ticari ilişkiye dayandığı, bu nedenle davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, internet üzerinden yapılan tatil paketi satışına ilişkin sözleşmenin feshi ve bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece, davacının davalı şirkete üye olduğu ve kâr hesabı ile ticari ilişkiye dayandığı gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”
    ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, TTK"da şirket üyeliği diye bir müessese olmamasına rağmen yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.