3. Ceza Dairesi 2016/14563 E. , 2017/14294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi gereğince terkin tutarı altında kalan yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılması gerektiği gözetilmemiş ise de; bu husus kararın kesinleştirme aşamasında mahkemesince dikkate alınabileceğinden, bozma sebebi yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık ... (Sadık oğlu) Acar hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Uyap"tan alınan kayda göre, mahkemenin hüküm tarihinden sonra temyiz inceleme tarihinden önce 04/03/2017 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nin 64/1. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple, 6723 sayılı Yasanın 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3) Sanıklar ..., ..., ..., ... (Mehmet oğlu), ..., ... ve ... haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, dosya içeriğine ve adli rapora göre, olayın hemen akabinde 27/10/2012 tarihli saat 14.00’te tanzim edilen kolluk tutanağında, Doğubayazıt Devlet Hastanesi Acil servisine getirilen ... isimli şahısla yapılan şifahi görüşmede, Iğdır dolmuş durağında çalıştığını, Iğdır’a hareket edeceği sırada Karabulak Köy Muhtarı ... isimli şahıs ve ... isimli şahıslar tarafından darp edildiğini beyan ettiğinin” belirtildiği, yine olay tarihli saat 17.45’te tanzim edilen kolluk tutanağında; “mağdur ... isimli şahıs ile Doğubayazıt Devlet Hastanesi’nde yapılan şifahi görüşmede kendisini Karabulak köy muhtarı olan ... ve akrabası olan ... ile yanlarında tanımadığı birkaç kişi ile darp edildiğini beyan ettiğinin” belirtildiği, ancak mağdurun olayın ertesi günü Ağrı Devlet Hastanesi’nde alınan beyanında ise; “kendisine saldıran kişilerin ... ve kardeşi ..., yeğenleri ..., ..., ..., ..., ..., ... (Mehmet oğlu) ve akrabaları olan ... isimli kişiler olduğunu” beyan ettiği, yargılama aşamasında ise; “kendisini döven kişilerin iddianamede ismi okunan ve huzurda olan sanıklar olup olmadığından emin olmadığını, duyumlara göre isim verdiğini” beyan ettiği, bu haliyle mağdurun olay nedeniyle alınan ilk ifadesinde, sanıklar Karabulak köyü muhtarı olan ...(Sadık oğlu) ile ...’ın dışında diğer sanıkların kendisini darp ettiğine ilişkin bir beyanının bulunmadığının ve sanıkların suçlamaları kabul etmediğinin anlaşılması karşısında, mağdurun soruşturma ve kovuşturma aşamasında verdiği çelişkili beyanlar nazara alınarak, tüm delillerin hükümde tartışılarak, mağdurun hangi beyanının neden üstün tutulduğu ve hükme esas alındığı denetime imkan verecek şekilde gösterilmeksizin, mahkumiyetlere esas olacak delillerin neler olduğu açıklanmaksızın yazılı şekilde sanıklar ..., ..., ..., ... (Mehmet oğlu), ..., ... ve ..."ın yazılı şekilde mahkumiyetlerine dair karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii ile sanık ... ve sanık ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle, 6723 sayılı Yasanın 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.