2. Hukuk Dairesi 2014/21089 E. , 2015/9884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise nafaka ve tazminatların miktarı, ziynet alacağı ve aile konutunun mülkiyetine ilişkin talepleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.05.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da, "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır.
Temyiz edilen karar temyiz eden davalı-karşı davacı kadına 26.06.2014 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) on beş günlük süre geçtikten sonra 31.07.2014 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Ne var ki aile mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay"a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4.maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 k. sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin mahkemece belirlenen kusurları yanında, davalı-karşı davacı kadının da evin kilidini değiştirip eşini eve almadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı erkek de boşanma davası açmakta haklı olup, erkeğin davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmuştur. Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin de boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, davacı-karşı davalı erkeğin, yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen kadının boşanma davası ve fer"ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin ..."den alınıp ..."e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
12.05.2015 (Salı)