6. Hukuk Dairesi 2014/7464 E. , 2015/2528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2012
NUMARASI : 2010/382-2012/625
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira parasının iadesi amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin mahkeme kararıyla 30/04/2007 tarihinde kiralanan dükkandan tahliye edildiğini müvekkilinin 15/11/2006-14/11/2007 dönemine ait kira parası ile stopaj vergisini toplam 3.173,49 TL olarak ödediğini, kira sözleşmesine göre taşınmazı kullanamadığı 6 ay 15 gün için kira parasının kendisine iade edilmesi gerekirken iade edilmediğini ve bu nedenle icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak ödeme emrine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davacı kiracının kendi kusuruyla tahliyeye neden olduğunu bu nedenle muaccel hale gelen kira alacağından da sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Mahkemece davacı-kiracının kendi kusurundan dolayı sözleşmenin feshine neden olması halinde, yerine getirmediği edimleri dayanak yaparak sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince iade isteminde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı kiracının kendi kusuruyla ve temerrüt nedeniyle kiralananı süresinden önce tahliye etmesi halinde kiralananın yeniden kiraya verilmesine kadar geçecek olan sürede kiraya verenin zararının olacağını, ancak davacı-kiracı tarafın, kiralananın tahliye edilmesinden sonra ve fakat kendi kira dönemi bitmeden önce kiraya verildiğini ve davalı-kiraya verenin bu bağlamda zararı olmadığını ispat etmesi gerektiği,kaldı ki davacı-kiracı tarafın böyle bir iddiasının dahi bulunmadığı; dolayısıyla davacı-kiracının icra takibine konu ettiği alacak ve fer" ilerinin varlığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 15/11/1995 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiraya veren 08/01/2007 tarihinde davacı kiracı aleyhine başlattığı icra takibi ile 3.079,00 TL kira alacağının tahsilini talep
etmiş itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında mahkemece 19/04/2007 tarihinde itirazın kaldırılması talebinin reddine, tahliye talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kiralanan taşınmazın 30/04/2007 tarihinde karardan sonra tahliye edildiği tarafların kabulündedir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin sona ermesine rağmen kiracının kiralananı kullanmaya devam etmesi halinde sözleşme kendiliğinden aynı şartlarda birer yıl uzar. Kiracı kiralananı kullanımında bulundurduğu süre için kira parasından sorumludur.Anahtar teslim tarihinden sonraki süreçte ise davalının sorumluluğu taşınmazın olağan şartlarda yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar olan süre ile sınırlıdır. Konu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK.’nun 325.maddesinde düzenlenmiş olup buna göre kiracı sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder.
Davacı alacaklı 15/11/2006-15/11/2007 dönemi kira parasını stopaj dahil toplam 3.173,49 TL ödediğini, tahliye tarihi itibariyle kullanılmayan dönem için 1.667.80 TL asıl alacak kira ve 450,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.118.00 TL alacağın tahsili için takip başlatmış, davalı borçlu borcu olmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. Kiraya veren kiralananın yeniden kiraya verilmesi için çaba sarfetmeli dava konusu kiralanan kira süresi sona ermeden 30/04/2007 tarihinde tahliye edildiğine göre mahkemece dava konusu iş yerinin aynı şartlarda yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği makul süre kira parası belirlenerek sonucuna göre kiralanan taşınmazın kullanılmayan dönemi için iade edilmesi gereken kira parasına hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.