9. Hukuk Dairesi 2021/2887 E. , 2021/7149 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette doğrama, imalat ve montaj ustası olarak çalıştığını, iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacının fazla mesai yaparak çalıştığını ve ücretinin ödenmediğini, davalı işverende çalıştığı sürede kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacakları için ... İş Mahkemesi"nde dava açtığını, usul ekonomisi açısından farklılık olmaması nedeni ile birleştirme talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş bu davaya konu alacakların belirsiz alacak davasına konu edilmeyeceğini, zamanaşımı def"inde bulunduklarını, işi akdini haksız olarak fethettiği tarihe kadar çalıştığını, asgari ücret üzerinden maaş aldığını, maaşının her ay banka hesabına ödendiğini, maaş alacağı bulunmadığını, davacının iddia ettiği şekilde 24 aya tekabül eden maaş alacağının bulunmasının mümkün olmadığı, hayatını aldığı maaş ile geçindirmeye çalışan ve asgari ücret ile çalışan işçinin bu kadar uzun bir süre ücret almadan çalıştığını iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fazla mesai yapması halinde fazla mesai ücretinin ödendiğini, davacının çalıştığı dönemde yıllık izinlerini de kullandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle feshettiğini, davacının iş akdini ücret alacağının ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının ödenmemesi nedeniyle haklı şekilde feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yapıldığı, davalı tarafından davacının ücretinin ödendiğine dair dosyaya hesap ekstresi, banka dekontu yahut yazılı bir belge sunulmadığı, davacı tarafça sunulan 29/06/2020 tarihli dilekçedeki ödenmediği iddia edilen tutarlar da dikkate alınmak sureti ile davacının ücret alacağı talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle bir kısım işçilik alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf :
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, fazla çalışma ve genel tatil çalışmalarının davacı ve davalı tanık anlatımlarına göre tespit edilmesinde isabetsizlik olmadığı, tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları sürelerin gözetildiği, geniş anlamda ücreti ödenmeyen davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının davalı nezdinde çalıştığı dönem içinde bir kaç kez davalı şirket ile organik bağ içinde bulunan Altınbay soyadlı kimseler nezdinde çalıştığı, tanıkların da davacının davalı işyerinde çalışırken çıkış-giriş yaptığı ve kesintili çalıştığı yönünde bir beyanlarının olmadığı, hizmet süresinde hata olmadığı, davacının hak ettiği yıllık izinlerin kullandırıldığını gösterir yazılı delil veya ücretinin ödendiğini gösterir belgeler sunulmadığından, ayrıca ıslah dilekçesinde somutlaştırılan aylarda davacıya hak ettiği aylık ücretlerin ödendiği yöntemince ispatlanamadığından, yıllık izin ücreti ve ücret alacağı taleplerinin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı çalışma hayatı boyunca yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek yıllık ücretli izin alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davalıya ait işyerinde 11 yıl 2 ay 9 gün çalışması bulunan davacının hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.
3-Davacı fazla mesai ücret talebinde bulunmuş, davalı ise işyerinde fazla mesai yapılmadığını, yapıldığında ise fazla mesai ücretinin ödendiğini savunmuştur. Mahkemece taraf tanıklarına göre haftanın 6 günü saat 08.00-18.00 arası, günlük 1 saat ara ile dinlenmesi yapılarak çalıştığı tespiti ile haftalık 9 saat fazla mesai yapıldığı kabul edilmiştir. Davacı tanıkları davacının günlük 1 saat ara dinlenmesi olduğunu, davalı tanıkları ise 1,5 saat ara dinlenmesi olduğunu beyan etmiştir. Bu haliyle tanık beyanları çelişkili olduğundan, tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilerek ara dinlenme süresi belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
4-Davacı dava dilekçesinde son 5 yıl içinde toplam 24 aylık kısım için ücret alacağı talep etmiştir. Davalı ise düzensiz ödemeler olduğunu ancak ücretlerin ödendiğini savunmuş, istinaf kanun yolunda ise kredi kartı ödemesi belirten dekontları sunmuştur. Mahkemece davacının ücret alacakları iddiası hüküm altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, dosya içeriğinde ücret bordroları olmadığı gibi tarafların kabul ettikleri banka kayıtları da getirtilmemiştir. Tanıklar ücreti elden aldıkları, son 1 yıl banka kanalı ile ödendiğini, düzensiz ödendiğini beyan etmişlerdir. Dava dilekçesinde açıklık olmamakla birlikte ıslah dilekçesinde aynen; "Son 5 yıl içinde 24 aya tekabül eden ve alınamayan düzensiz maaş alacakları hesaplanması aylara göre aşağıdaki gibidir;
2019 yılı son 2 ay 3.658,06 TL, 2018 yılı altı ay 8.705,56 TL, 2017 yıl altı ay 7.624,50 TL, 2016 yılı altı ay 7.064,76 TL, 01.07.2015 yılı ile 31.12.2015 yılı olmak üzere iki ay 1.820,88 TL, 01.01.2015 yılı 30.06.2015 yılı 2 ay 1.820,88 TL olmak üzere toplam 30.694,54 TL"dir" şeklinde ücret alacağı bulunduğunu iddia etmiş, davacının iddia ettiği bu miktarlar Mahkemece aynen hüküm altına alınmıştır. Davacı aylık ücret miktarının hangi ay ne kadar elden ödeme yapıldığını, ne kadar ödenmeyen ücret alacağı olduğunu açıklamadığı gibi davalı da istinaf dilekçesi ekinde kredi kartına son 15 ay içerisinde davacı adına 27.800,00 TL gibi bir ödeme yapıldığı ve tüm ücretlerinin ödendiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, davacının talep ettiği dönemlere ilişkin ne kadar ücret ödendiği, hangi aylara ilişkin olduğu, kredi kartı ödemelerinin ücret alacağıyla ilgili olup olmadığının tespiti ile ücret bordrolarının ve banka kayıtlarının getirtilerek buna göre varsa ücret alacağı hesaplama yapılmalıdır. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.